Mona Roza - Sezai Karakoç
Hayatımın önemli bir kısmı edebiyat ile iç içe geçmiş olmasına rağmen, şiire bir türlü ısınamadım. Bazı şiirler hariç olmak üzere, hiçbir şiirin beni etkilediğini düşünmüyorum. Peki bu iletiyi neden yazıyorum? Dün sabah yine bu sitede bir okurun, Mona Roza - Sezai Karakoç şiirini paylaştığını gördüm ve yaklaşık 24 saattir aklımdan çıkaramadım.
Agora Meyhanesi (Şiirin tamamı en altta kesinlikle okumalısınız)
Bilmeyenimiz yoktur bu eseri ; Ama benim gibi çok ilginç ve hazin hikayesini bilmeyenleriniz de çoktur diye tahmin ediyorum. 1890’da bir Rum olan kaptan Asteri , Balat çarşısında bir Meyhane açar. Meyhanesine de Rumca “meydan” anlamına gelen “Agora” adını koyar. Meyhane masa yerine kullanılan dev fıçıları ve ucuz şaraplarıyla kısa zamanda ün
Reklam
"Seni diğerlerinden farksız yapmaya tüm gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyâda, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş başladı mı, artık hiç bitmez." <<Edward Estlin Cummings>> Çok sağlam karakter gerekiyor bunu yapabilmek için. Çocukluktan başlar bu savaş. 'Dikkafalı' derler, 'inatçı', 'kendi başına buyruk', 'aykırı', 'çok bilmiş', 'ukalâ'. Eğip-bükemediklerini yaftalarlar en yakınları bile anlayamayıp gönlünü darmadağın ederek... İnsanın gönlü erken yorulur. Değer mi peki? Değer. Sonuç îtibârıyla böyle olan kişilerin arasından çıkar 'özel insanlar'. İnsanlığa umut olurlar, destanları yazılır, zamanlarından çok sonraya ışık olurlar... Bâzen de gönül yorgunluğuyla; sessiz sedâsız, gönlü kırık ölüp giderler... Özel insanlardır, farkedilmemeleri mümkün değildir ama, insanların çoğu genel-geçer kurallara teslim olmanın insanı kandıran(olabilecekleri 'en' neyse o olabilmeyi, 'biri' olabilmeyi imkânsız kılan) rehâvetine teslim olurken, yaşarken anlaşılamamak 'kendi olarak kalabilmenin savaşını veren bu özel insanların'; çoğunun, kaderi olur sanki...
Mümtaz ( Yorumlarınızı Bekliyorum :) 7.
Araştırma esnasında Hallac-ı Mansur’u keşfettim. Bu zat, bir gün öyle bir tefekküre dalmış ki, en sonunda bağıra bağıra sokaklara çıkıp “ Ene’l Hak “ ( Ben O’yum, Ben Hakkım! ) dediği için idam ettirilmiş. Hayatını incelediğimde dinine o kadar bağlı bir insanın, bu kadar büyüklük taslaması mümkün değildi. Peki nasıl olurda böylesine büyük bir sözü
1000KİTAP' TA SAHTE ALINTI TEMİZLİĞİ
Arkadaşlar, sitede en çok paylaşılan sahte alıntıları https://1000kitap.com/SahteAlintilar ile bu iletide topladık. Sitedeki bilgi kirliliğini temizlemek için bu alıntılara rastlarsanız lütfen şikayet ediniz. Ve lütfen okumadığınız, kitaplarda kendi gözlerinizle görmediğiniz alıntıları eklemeyiniz. Bu sözlerin mal edildiği kişilere ve sözlerin
Svetlana Aleksiyeviç (2015 Nobel Konusmasi)
Nigâr Hacızade Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor. Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
Reklam
1,000 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.