336 syf.
8/10 puan verdi
RS'den çıkmak için okuduğum ve beğendiğim bir kitap oldu. Çıktığından beri herkesten tarafından deli gibi övüldüğü için bende de bir beklenti oluştu ve beklentimi karşılayan bir kitap oldu. Winslow karakterinin güçlü, zeki olmasını sevdim ki zaten bir kitapta benim için en önemli şey kadın karakterdir. O karakter iyi yazıldıysa sevmeme imkanım yok ve Winslow karakterini okumaktan zevk aldım. İkilinin arasındaki ilişkiyi, Griffin'in ailesinin sahnelerini okurken keyif aldım. Cinayet kısmı ise daha iyi ve gizemli yazılabilirdi. Benim gibi rsye giren varsa önerebileceğim bir kitap. Fazla kafa yormayan, güzel bir kasaba hikâyesi vardı. Yazarın kalemi de sizi sıkmıyor ve akıp gidiyor. Şimdiden okuyacaklara keyifli okumalar
İndigo Dağı
İndigo DağıDevney Perry · Ren Kitap · 2023697 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
Mehmet Işık
KOMİSER MUHARREM BALTALI HANO’NUN PEŞİNDE MEHMET IŞIK Her güzel kadın güçlü olmayabilir. Ama güçlü olan her kadın güzeldir. Son günlerde sıkça gördüğüm #komisermuharrembaltalıhanonunpeşinde Kitabını çok merak ediyordum, merakımın karşılığını aldım. Beni okurken heyecanlandırdı. Yazara çok teşekkür ediyorum. Kitabın konusuna
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun Peşinde
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun PeşindeMehmet Işık · Yaka Yayınları · 2023245 okunma
Reklam
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Varlıklı bir ailenin kızı olan güzeller güzeli Hanzade, bir gün katıldığı bir davette hayatının en büyük şokunu yaşar. Ardından gelen olaylar ve sonuçları onu Osmanlı'nın ilk kadın mafya ağası yapar. Adaletin yasalar tarafından sağlanmaması hayatını tepetaklak ederken elinde baltasıyla insanlara ders verecek ve onları korkutacak türden olay ve cinayetlere sebep olur. Peki bu cinayetlere tarafsız bir şekilde bakıldığında adaleti sağlamak olarak düşünülebilir mi? Baltalı Hano ve arkadaşları, zeki ve akıllı Komiser Muharrem tarafından yakalanabilecek mi? İstanbul'da ardı arkası kesilmeyen cinayetlerin sebebi nedir? Hanzadeyi bu kadar cani hale getiren olaylar nelerdir? Bir çeşit dönem polisiyesi olarak okuduğumuz bu eser, genellikle günümüz kurgularına alıştığımız için oldukça sıradışı bir kurguya sahipti bizim için. Dönemin toplumsal sorunlarına ve bilhassa ülke yönetimindeki büyük handikaplara değinen yazarımız @yazar_mehmett , oldukça akıcı ve düşündürücü üslubuyla okuyucuyu sıkmadan içine sokmayı başarabilmiş. Özellikle olaylar sırasındaki betimlemeler olayları daha kolay anlamamıza yardımcı olmuş. Her ne kadar yazı boyutunun küçük ve yazım hatalarının oldukça fazla olması okur için yorucu olsa da kurgunun güzelliği öne geçmiş. Son sayfada karekod okutarak sonraki romanı okuyucuya seçtirek oldukça güzel düşünülmüş. Özellikle polisiye severlerin bu kitabı da seveceklerine eminiz.
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun Peşinde
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun PeşindeMehmet Işık · Yaka Yayınları · 2023245 okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Lessons in Chemistry
Murathan Mungan son röportajında şöyle diyordu;İyi bir okur her dakika yüksek edebiyat okumaz.Arada bir kendini rahatlat ,iyi yazılmış eğlenceli kitaplar oku. Bu kitap için en iyi tanım olabilir bu sözler. 60’lı yıllarda sisteme kafa tutan bir kadın ,zeki ve tek istediği kendi başına var olmak.Bir erkeğin soyadını almak bile onun için normal değil ,Milena Einstein’in kaderini paylaşmak istemiyordu.Çok haklı buluyorum seni Elizabeth.Senin kadar iddialı olamasam da savunduğun her şey benim için çok anlamlı . Yalnızca basit bir aşk romanı diye başladığım bu kitaptan çok keyif aldığımı söyleyebilirim. “Elizabeth Zott da kin tutardı. Fakat onun kini temel olarak kadınların "daha az" olduğu fikri üzerine kurulu ataerkil topluma mahsustu. Daha az becerikli. Daha az zeki. Daha az yaratıcı Erkeklerin işe gidip önemli işler yapması gezegenler keşfetmesi, ürünler geliştirmesi, kanunlar koyması kadınlarınsa evde oturup çocuk büyütmesi gerektiğine inanan topluma Elizabeth çocuk istemiyordu -kendisiyle ilgili bunu biliyordu ama başka bir sürü kadının hem çocuk hem de kariyer istediğini de biliyordu. Peki bunun nesi yanlıştı? Hiçbir şeyi. Erkeklerin yaptığı da tam olarak buydu zaten.”
Bir Kimya Meselesi
Bir Kimya MeselesiBonnie Garmus · Altın Kitaplar · 20232,147 okunma
228 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Semih Kaya / 4 Sosyopatın Aşkı Narsist kişiliğe sahip olan bir sosyopatın sınırsız aşkına ve mafya hesaplaşmalarına tanık olacağınız bir hikaye #4SosyopatınAşkı. Kurgunun içinize dokunan hassas bir tarafı olduğu gibi aynı zamanda sınırlarınızı zorlayan bir vahşeti de var. Yarım kalmış ve yaralı bir çocuğun büyürkenki duyulmayan çığlıklarına şahit olup, büyüdüğünde kana ve acıya doymayan bir sosyopata evrilmesine tanık oluyoruz. Zonguldak’ta yaşayan bir çiftin tek oğluydu Fatih. Annesi, ailesi tarafından gençliğinde sevdiği adama değil de bir başkasına verilince bunun acısını sevmediği kocasından olan oğlu Fatih’ten çıkarmıştı. Onu aç, susuz ve dayakla büyütmüştü. Fatih on iki yaşına geldiğinde, sevdiği adama kaçıp ailesini geride bırakmıştı. Annesini özlüyor diye, Fatih bu sefer de babasından dayak yemeye başlamıştı. Bir gün rüyasında gördüğü bir kızı karşısında ete kemiğe bürünmüş halde görünce, tamamlandığını ve hiç hissetmediği sevgiyi bulduğunu düşünür. Çok genç ve parasız olduğu ve bu nedenle onu üzmekten korktuğu için güzel giden bu ilişkiyi arkasına bakmadan terk eder ama aşkı hiçbir zaman bitmez. İstanbul’a gelen Fatih, bir süre sonra büyük bir mafya ailesi olan Çepni’lerin yanında çalışmaya başlayarak mafyanın içine ilk adımını atmış olur. Çok kuvvetli ve zeki olmasına rağmen yaşadıkları ona psikolojik olarak hasar vermiş; insanlara katlanamayan bir sosyopat haline gelmişti. Bir adamın hayatına yüzlerce kadın girebilse de, kalbine giren bir kadının çıkmasının imkansız olduğunu 4 ile tanışınca göreceksiniz. Keyifli okumalar…
Sosyopatın Aşkı - 4
Sosyopatın Aşkı - 4Semih Kaya · İkinci Adam Yayınları · 202310 okunma
Cleopatra reyiz <3
Aslında Cleopatra fiziksel açıdan olağanüstü değildi, siyasi gücü yoktu ama her ikisi de cesur ve zeki erkekler olan Caesar ile Antonius bunu fark etmemişti. Gözlerinin önünde sürekli olarak kendisini değiştiren bir kadın görmüşlerdi yalnızca. Giysileri ve makyajı her gün değişiyor ve her seferinde ona görkemli bir tanrıça havası veriyordu. Tüm yazarların değindiği gibi sesi müzikal ve sarhoş ediciydi. Belki söyledikleri sıradandı ama konuşması öylesine tatlıydı ki, dinleyenler ne söylediğini değil nasıl söylediğini anımsıyorlardı.
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.