Erimekte şimdi zaman ve dokunuyor bana
madeni ve net bir saat vuruşuyla:
titriyor duyularım.Hissediyorum:yapabilırim
ve yakalıyorum saydamlaşan günü.
Tamamlanmamıştı hiçbir şey,
ben bakmazdan önce,
durgundu henüz, ne varsa oluşmakta olan.
Olgunlaştı bakışlarım ve bir gelin gibi
kavuşur herkes istediğine.
Hiçlik çok yetersiz benim için, ama seviyorum
yine de ve resmediyorum kocaman,altın zemine.
sonra kaldırıyorum havaya, bilmeksizin kimin ruhunun kurtarıcısı olacağını...
Gittikçe büyüyüp, her şeyi içine alan
daireler gibi yaşamaktayım hayatımı.
Başaramayacağım belki sonuncusunu tamamlamayı,
ama yine de denemektir istediğim.
İnceliği, nezaketin görkemini üzerinde taşıyan insanlar var, size sadece var olmanızla bile sıra dışı bir şey yapıyor olduğunuz hissini verirler. Adeta içinizdeki güzelliği çekip çıkarır ve yüzünüze tutarlar. İyilik erleri. Onlar bu çağın soyluları, 'çiçek dirilticileri'dir. Olur da elimizi tutarlarsa, bu nazik insanların elini bırakmayalım.
Başın çok yükseklerde eğil selvi boylu
Eğil bir kez nasıl bir şeysin göreyim
Nasıl liman çocukları zalim
Nağra atarlar gecenin koynuna
Daha başkaları da var
Tabiatlarını mayalarını açıklayan