Bir romanı bir toplumun aynası gibi göremezsin, toplumun, hayatın gerçeği olarak alamazsın onu.
Roman en iyi ihtimalle bir yazarın ütopyasıdır, gerçeği bir iz düşümü olmaya çalışan, yazarın düşlerinin toplamıdır.
Eğer edebiyatın üstündeki kabuğu soyup çekirdeğine ulaşırsanız orada başarılı bir edebiyat yapıtının temel sorunu olan aydınlıkla karanlığı götürüsünüz.