Aceleci olmamaya dair
Bu yolculukta, insanın ne olduğuyla ne yaptığı arasındaki bu garip ayrımın, yirminci yüzyılda neyin yanlış gittiğini bulmamız için bize ipuçları verip veremeyeceğine baksak, biraz araştırsak iyi olacak. Aceleye getirmek istemiyorum. Zaten bu acelecilik kahrolası bir yirminci yüzyıl tavrıdır. Bir konuda acele etmek istiyorsanız ona pek özen göstermiyor, başka șeye geçmek istiyorsunuz demektir. Bu işi ağırdan almak, kırık pimi bulmadan hemen öncesinde benimsediğim tutumla, dikkatli ve özenli davranmak istiyorum; pimi de o tutum sayesinde bulmuştum zaten.
Buradalıkları ve şimdilikleri
Karımla ben, arkadaşlarla birlikte ilk kez birkaç yıl önce, bu yolların müptelası olmaya başlamıştık. Bu yollara birkaç kez, değişiklik ya da başka bir ana yola kestirme çıkış olsun diye girmiştik, her seferinde manzara çok güzeldi ve yoldan, gevşemiş ve mutlu bir șekilde aynlmıştık. Bunu birkaç kez yineledikten sonra, aslinda bariz olan bir șeyi, bu yolların ana yollardan tümüyle farklı olduğunu anladık. Bunların çevresinde yaşayan insanların yaşam ritmi ve kişilikleri tümüyle farklıdır. Onlar bir yerlere gidiyor değillerdir. Kibar olmak için çok fazla çaba harcamazlar. Nesneler hakkında tüm bildikleri burdalıkları ve şimdilikleridir. Ötekiler, yıllar önce kentlere göçenler ve onların yitik kuşakları bunu unutmuşlardır. Bunu öğrenmemiz, gerçek bir keşif olmuştu.
Reklam
Bu insanlara bir şeyler söylemenin bir yolu olduğu umudunu hâlâ taşıyorum.
Her şeyden çok, alışkanlığın verdiği bir güçle sürdürüyorum yaşamayı.
Dünyanın sonuna varmışız gibi bir duygu var içimde.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.