Kitabı hıçkıra hıçkıra ağlayarak bitirmiş olarak söylüyorum ki bence herkesin okuması gereken bir kitap.
Aslında inceleme girmek gibi bir planım yoktu ama vicdani olarak bu kitapta bariz bir şekilde Müslüman kadınların genç kızların neler çektiğini gördüğüm ve bunların benimde başıma gelebileceği bir döneme rastgelseydim diye nasıl olurdudan yola çıkarak yazıyorum bu incelemeyi sözde Cumhuriyet aydınlarının kimliğini bulamama ya da kimlik bozukluğu yaşadığı dönemi bariz bir şekilde okuyoruz.
Bazı kısım yerler hoşuma gitmese de bazı sorunları gerçekten hakkaniyetle dile getirilmesi beni baya düşündürdü ve yaraladı.
Huzur sokağında gerçekten yaşamak isterdim. Orada insanlarıyla oturup bir çay içmek bile bana yeterdi aslında.
Gelgelelim Feyza ve Bilal'e beni çok yaralayan bir aşk onların ki kavuşmama hikayesi. Onlar kavuşamasa bile çocukları kavuştu o yüzden içim bir miktar huzurlu.
Bilal Feyza'yı bulduğu her an kaybetti..
Dipnot: Huzur Sokağı dizisinin yaklaşık on bölümünü ve final kısmını izledim kitapta benzerlikler olsa da asla alakası yok. Böyle bir kitap yazan yazarın diziye nasıl izin verdiğini anlamıyorum.(bu denli saçmalayarak)