Bulutları devşiren Zeus yan yan baktı, dedi ki: Böyle ağlaşıp durma dizimin dibinde, dönek, Olympos'ta oturan tanrılar arasında benim en iğrendiğim tanrısın sen, hep hır gür, kavga, savaş için gücün, ele avuca sığmaz huysuzluğun, ...
Sayfa 116 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Protagoras'tan yaratılış öyküsü
"Yalnız tanrıların var oldukları, ölümlülerin henüz türemedikleri zamanlardı. Bunların yaratılmaları için mukadder an gelince, tanrılar toprak, ateş ve bunlarla karışabilen şeylerden meydana gelmiş bir hamurla yeraltında onlara biçim veriyorlardı. Işığa kavuşturacakları an yaklaşınca, tanrılar her birine lüzumlu güçlerin gereğince dağıtılması
Reklam
"Ama kıskanç Yunan tanrıları, dört kollu bir yaratığın çok fazla çalışabildiğini fark ettiler; ters tarafa bakan iki yüz sürekli tetikteydi, dolayısıyla bu varlıklara kalleşçe saldırmak mümkün değildi; dört bacak sayesinde fazla yorulmadan uzun süre ayakta durabiliyor ya da yürüyebiliyorlardı. Ve en tehlikelisi: Çift cinsiyet organlı bu yaratığın üremek için kimseye ihtiyacı yoktu. Bunun üzerine, Olympos'un mutlak hâkimi Zeus, dedi ki: 'Şu ölümlülerin gücünü elinden almak için bir planım yar.' Şimşeğini fırlattığı gibi androjenleri ikiye bölerek erkekle kadını yarattı. Dünyanın nüfusu bir anda artı verdi, aynı zamanda da üzerinde yaşayanlar güçten düştüler ve yollarını şaşırdılar; artık kayıp yarılarını aramak, yeniden onunla kucaklaşmak ve bu sarılmayla eski güçlerine, ihaneti önleme becerilerine, yorgunluğa karşı dirençlerine tekrar kavuşmak zorundaydılar. İki bedenin tek beden olmak üzere kaynaştığı bu kucaklaşmaya, seks diyoruz." "Bu hikâye gerçek mi?" "Evet, Platon'a göre öyleymiş."
176 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
kitaphaber.com.tr/doktor-moreaunu... "Zeus gizledi ateşini insandan. Ama İapetos'un güçlü oğlu Prometheus Çaldı Zeus'un ateşini insanlar için, Sakladı onu narthex kamışının içinde." (Hesiodos, s. 51) Transhümanizm "Nihayet şeytan ona vesvese verip şöyle dedi: 'Ey Âdem! Sana
Doktor Moreau’nun Adası
Doktor Moreau’nun AdasıH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20227,7bin okunma
"İyi de," dedi Zeus, "sana zarar verebileceklerin senden çekinmesi için senin de onlara zarar verebilmen lazım." "Öyle mi!" diye iç geçirdi koyun. "Öyleyse müşfik Tanrım, bırak da olduğum gibi kalayım. Zira zarar verebilme yetisi, korkarım ki zarar verme arzusu uyandırır ve acı vermektense acı çekmek daha iyi."
Sayfa 30 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hera'nın kıskançlığından korkan Alkmene henüz doğan çocuğunu Thebai'nin dışında bir tarlaya bırakmıştı. Tam bu sırada Zeus'un isteğiyle Athena, Hera'yı yanına alarak yürüyüşe çıkmıştı. "Canım şuraya bak" dedi Athena gerçekten şaşırmış gibi yaparak, "ne kadar güzel bir çocuk. Bir annenin böyle bir bebeği buraya bırakması için gerçekten delirmiş olması gerekir. Hadi senin memelerinde nasılsa süt var, izin ver de şu küçük yaratık da birazını emsin." Bunun üzerine Hera hiç düşünmeden çocuğu emzirmek için kucağına aldı. Ancak Herakles Tanrıça'nın memesini öyle kuvvetli emdi ki Bera, duyduğu acıyla bebeği yere fırlattı. Bu arada göğüsten fışkıran süt, gökyüzüne çıkarak adına Samanyolu denilen yıldız kümesini oluşturdu. "Küçük canavar" diye haykırdı Hera. Ne var ki artık Herakles ölümsüz biri olmuştu ve Athena çocuğu dudaklarındaki tebessümle hemen Alkmene'ye teslim ederken ona iyi bakmasını ve korumasını sıkı sıkı tembih etti. Thebaililer, şimdilerde "Herakles Ovası" adı verilen Hera'nın oyuna getirildiği bu yeri hala ziyaret ederler.
Sayfa 606 - pdfKitabı okudu
Reklam
384 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.