İnsan hiç susmamalıydı. Bir derdi mi var? Anlatmalıydı yakınındaki dostlarına yoksa zamanla o dert içinde büyüyüp sadece acı verirdi kendisine. Bu dünyada insanı rahatlatacak yalnızca iki şey vardı; sarılmak ve anlatmak.
"Benden gerçekten ne istediğini söyler misin?" "Sevgini. Kıvanç'ı sevdiğin gibi beni de derinden sevmeni istiyorum. Sev beni. En ufak şeyde gidecekmişsin gibi değil... Beni hiç bırakmayacakmış gibi sev. Kıvanç'ı nasıl seviyorsan Nehir, beni de öyle sev."
Reklam
"Ben maviyim, sen siyahsın. Mavi özgürlüğü, siyah ise sonsuzluğu temsil eder." "Doğru, ben siyahım ve sen de mavisin ama bir yerde yanlışın var... Siyah sonsuzluğu değil, ölümü mavi ise özgürlüğü değil, umudu temsil eder."
Reklam
Bir yarası vardı, beni hiç tanımadan bu kadar istememesinden belliydi; benim de bir yaram vardı, onu hiç tanımadığım halde bu kadar vazgeçilmez bulmamdan belliydi.
Sıradan bir kahverengi nasıl böylesine güzel olabilirdi?
Reklam
"Ne yapsaydım yani?" "Yapışsaydın dudaklarına,bırakmasaydın bir daha."
İnsan âşık olacağı kişiyi gerçekten seçebilir miydi?
Ağlamak güzeldi ve insanı rahatlatan bir eylemdi.
"Acımasızsın, hem de çok." "Ailen benden daha acımasız..."
Solucan~Umut ZEYNEP SEY
1- YAKIŞIKLI OLACAK 2-KESİNLİKLE SARIŞIN OLMAYACAK 3-SES TONU HOŞ OLACAK 4-GÜZEL BİR ADI OLACAK 5-BOYU BENİMKİNDEN UZUN OLACAK
Sayfa 14 - Martı , NEHİR AKSOYKitabı okuyor
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.