“Mesele okuduklarımızın bizi bir yere götürmemesinde....Hülasa çoğumuz seyahat eder gibi, benliğimizden kaçar gibi okuyoruz. Mesele burada. Halbuki kendimize mahsus yeni bir hayat şekli yaratmak devrindeyiz...”
Ötekiler sanat yapıyor. Biz sadece duadayız. Bilirsin bazı tarikatlerde değil eser vermek, kabrinin üzerine adını yazdırmak bile iyi sayılmadı. İşte bu şarktı. Mümtaz’a göre hem şifasız hastalığımız, hem de tükenmez kudretimiz olan şark!
“Mademki düşünüyorum. O halde varım, mademki duyuyorum. O halde varım, mademki harp ediyorum o halde varım. Sefilim varım, budalayım varım! Varım, varım!” diyordu.