Can sıkıntısı, sunulan derslere kendini veremeyen üstün zekalı çocuğun öğrenme yapılarından çok uzaklaşmış bir pedagoji yelpazesini kapsar.
Sıkıntı içerikle ilgili değil, kılıfla ilgilidir. Biçimi değiştirin, çocuk canlanacaktır. Yalnızca bunu bekler, buna ihtiyacı vardır.
Çocuk açısından, okulda sıkıldığını söylemesi öğretmenine yönelik bir saldırganlık biçimi değildir. Öğretmenler genellikle derslerin öğrenciye sıktığını düşünür ve yeteneklerine saldırdığını hissedebilirler. Söz konusu olan bu değil, dersin verilme tarzıdır. Öğretmenin bilgi alanındaki uzmanlığı ya da bilginin kendisinin ilginçliği değil, öğrenmenin yapılanma ve sunulma şeklidir. Fark çok önemlidir ve bu fark iyi anlamak, durumu dramatize etmeyi önler ve çıkmazdan kurtarır.