Jose Saramaogu’nun okuduğum ilk eseri; Körlük. Bu eser bu yazarın diğer eserlerine karşı da bir merak uyandırdı çünkü eserin gerek ismi gerek hikayesi gerek içeriği kendine özgü. Saramago’nun tarzını görebiliyoruz eserde.
İçinde bilinmezliğin olduğu bir sürü veri var, hepsini okuyucu kendi zihninde tamamlıyor. Karakterlerin isimleri bile yok,
Tanrı biz kullarından ne istiyor? Tanrı'nın istediği iyilik mi yoksa iyiliği seçebilme şansına sahip olmak mı? Kötülüğü seçen biri gerçekte iyiliğe zorlanan birinden daha mı geçerli Tanrı'nın gözünde?