Oysa insan hikâyeler anlatmak isteyen bir varlık. Anlattığı hikâyelerin yankılarını duymak isteyen, varoluşunu başkasının yüzünde seyretmek isteyen bir canlı. Can, dilde hayat buluyor. Düşünürün söylediği gibi, ‘dil varlığın evidir’.
İnsan umutlarına nasıl veda edebilir ki? İşte İsmail Abi bize beklemeyi öğretti. Hayal kırıklarıyla dolu bir geçmişe sahip olsak da, çok istediğimiz güzel günlerin yakında geleceğini öğretti. Çünkü güzel günler o gemideydi. Öyleyse son söz olarak şunu söylüyorum: “O gemi gelecek İsmail Abi, bir gün o gemi gelecek!”
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda.
Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum...
Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse
elini uzatmıyor.
Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya boşalan
bir deniz gibi...