Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.13
Zeyyze
Zeyyze
@zeyy_ze
Stajyer SMMM
Lisans Mezunu
460 reader point
Joined on March 2018
Okuma Hedefleri
328 syf.
8/10 puan verdi
Çok uzun bir okuma süreci geçirsem de kitap beni bunaltmadı. Psikolojik gerilim tadında beni wtkileyen bir kitaptı. Çok uzun bir süre ara vermeme rağmen unuttuğum bir detay olmadı ve yeniden okumaya başladığımda aynı şekilde devam ettim. Kurgu biraz yüzeysel olduğu için bu imkanı sunmuş olabilir. Yüzeysel de olsa çok açık da olsa her şey , kitabın sonu beni şaşırtmayı başardı.
Beğendim,büyük beklenti içine girmeden okunabilecek kitaplardan biriydi.
Bilge Adamın Korkusu ile Kvothe'nin ikinci günü de tamamlandı.
Çeviri mükemmel ötesiydi.
Yudum yudum okuduğum bir kitaptı.
Eğer bu dünya üzerinden göçüp gitmeden 3. Gün çıkarsa yeniden okuyacağım. Tabi çıkarsa...
"Her bilge adamın korktuğu üç şey vardır: fırtınalı bir deniz, aysız bir gece ve yumuşak başlı birinin öfkesi."
Fırtınalı denizi ve aysız geceyi gördüm. Yumuşak başlı birinin öfkesini hem kendim için hem de Kvothe için bekliyorum. Cidden hiç kolay değil çünkü. Yumuşak başlı birinin öfkesini okumak da yazmak da yaşamak da.
Bekleyelim bakalım.
496 syf.
7/10 puan verdi
Yazardan okuduğum ilk kitaptı. Beğendim mi evet, çok etkilendim mi hayır.
Kötü diyemiyorum ama denk gelmediği müddetçe aklıma düşecek bir yazar değil maalesef.
Anlatımı güzeldi, ama etkileyici, çarpıcı değildi.
Okundu bitti.
Reader Follow Recommendations
376 syf.
9/10 puan verdi
Aiiiyyyy, Okuduğum için çok çok memnun kaldığım bir kitap. İki kitaplık bir seri. Gerçekten çok hoşuma gitti. Kendine özgü başka bir güzelliği var bu kitabın. Umarım ikincisi için de aynı şeyleri veya daha fazlasını düşünebilirim.
Kurgu ve karakterler gayet yerindeydi. Yoğun fantastik içerikte değil ama güzel tasarlanmış bir dünyaya sahip. Klişe değil, akıcı, anlatımı çevirisi çok iyi.
Her şeyi yerli yerinde olan , gözüme eksik bir yanı görünmeyen bir kitaptı. Öneririm, kesinlikle.
376 syf.
7/10 puan verdi
Eveeeet, Beni Bırakma serisinin son kitabını da okuyarak bu seriye olan merakımı gidermiş bulunuyorum. Serinin ilk kitabı aşırı derecede ilgi çekici bir anlatım tarzı ile başladı. Juliette'nin günlüğü mükemmeldi. Tekrarlayan cümleler, üzeri çizilmiş cümleler, o zihin karmaşası çok farklı geldi bana. Kitapla alakalı en sevdiğim şey
344 syf.
8/10 puan verdi
Seri benim için oldukça güzel ilerliyor, fantastik ve distopik bir kurgu olsa da yoğunluğu romatizmden yana. Warner mükemmel, Juliette de artık sevebileceğim karakter kıvamına geldi. Büyük bir memnuniyetsizliğim yok.
İlk üç kitap sadece Juliette tarafından anlatılırken dördüncü kitapta Warner başlıklı bölüm görmek duygulandırdı beni. Çok memnunum. Biraz da olsa Warner ı daha net görebilmek güzeldi. Büyük aksiyon bölümleri olduğunu söyleyemem ama kitabın sonu beni çok şaşırttı, yani kurgunun bu şekilde yön değiştireceğini cidden düşünmüyordum. 600 kişi... vay be, Warner için ayrılan o 3 sayfada neler vardı acaba, sevdim ben bu seriyi. O yüzden hzıla devam ediyorum.
400 syf.
7/10 puan verdi
Aaron Warner Anderson... sen kıymeti bilinmeyen en güzel karakterlerden birisin. Bütün kötü karakterler kurban olsun sana. Ay çok şükür, kitap kendini toparladı, yarısından sonra öyle güzel gelişmeler yaşandı ki karakterlerde.
Juliette'nin gelişimi muhteşemdi. Kararlı, ne istediğini bilen, gücünü tam anlamıyla keşfeden bir karaktere dönüştü. Büyüdü kızımız birden. bu keşifte en büyük desteği Warner verdi.
Adam'ın beş para etmez pisliğin teki olduğunu okumak, bunu Juliette'nin de fark etmesini görmek göz yaşartıcıydı cidden. Aralarında geçen o saçma sapan ilişki türünün aşk olmadığını fark etmeleri, bu saçmalıktan kurtulmak beni kitaba daha çok bağladı.
Son olarak Başkomutanın bu hızlı ölümünü gelecek daha kötü günlere bağlıyorum. Bu kadar hızlı ve basit bir zaferin tek sebebi Başkomutanın en küçük sorun olması bence. Karakter gelişimi, aşk meşk çizelgeleri tamamlandı nihayet. Şimdi daha iyi yazıldığına inandığım devam kitaplarına geçiş yapıyorum.
424 syf.
7/10 puan verdi
Bana Dokunma kirabı ile başlayan serinin ikinci kitabı da ilk kitap gibi iç bayıltıcı şekilde ilerledi. Ta ki 200. sayfaya kadar.. Adam belası sülük gibi ve gereksiz bir karakter cidden. Biraz Kenji sayesinde birazdan çok fazla da Warner sayesinde kitap bi noktadan sonra okunabilir hale geldi.
Büyük sabır gösterirseniz cidden okunacak seviyede güzel akıcı bir konuya sahip. Fekat Adam ve Juliette arasındaki aşk diye nitelendirilen ama temelsiz bir bağlılığa sahip ilişki o kadar çok göz devirmeme sebep oldu ki.. En kısa sürede Adam yok olur umarım kurgudan, Sadece Warner okumak istiyorum. Ve devam kitaplarının gün geçtikçe daha iyi bir hal almasını diliyorum.
332 syf.
5/10 puan verdi
Bana Dokunma serisinin ilk kitabını oldukça uzun bir sürede bitirdim. Karakterler çok sığ, kurgu çok basit kalmış gibi hissettim. Devam kitaplarını sırf meraktan okuyacağım. Umarım yarıda bırakmam ve bi noktada toplarlanır seri.
Sebepler doğru aktarılmadığı için bir sonuca ulaşmak mümkün değil. Kitapta sırf aksiyon olsun diye bir şeyler kurgulanmış fakat yeterince veri ile sunulmamış öylesine gelişen kaçma kurtulma sahneleri. Şuan tek merak ettiğim ve ilgimi çeken karakter -kötü adam sevdasından sebep sanırım- Warner. Bana umut vaad eden tek karakter herçekten Warner. Umarım Juliette akıllı ve düzgün bir karakter olma yolunda güzel adımlar atar, Adam en kısa sürede seriden çıkar ve hafızamdan silebilirim. Umarım.
Şuan önerebileceğim bir seri değil. Kitaplığında olan elbet bir gün okur. Ek olarak Dex her zamanki gibi gerçekten berbat bir çeviri ve sıfır redaksiyon ile okuması zor olan kitabı tümden zorlaştırmış. O kadar çok yazım hatası var ki, cümleleri okuyup yeniden cümleyi doğru bir şekilde kurmak gerekiyor; ki yazar ne anlatmak istemiş çözebilelim. Dediğim gibi umudum Warner üzerine kurulu. Bekliyorum, güzel okumalar yapacağım inanıyorum.;)
302 syf.
9/10 puan verdi
Artık Grange sevdiğim bir yazar. Grange'nin -daha iyisini okuyana kadar- en sevdiğim kitabı Leyleklerin Uçuşu oldu....
Okuduğum dört kitap için de yapacağım tek yorum sadece polisiye-gerilim okumadım. Her şeyden biraz anlatan bir yazar. Cinayet motivasyonları oldukça kaliteli ve geçerli sebeplere dayanıyor. Satır aralarındaki mesajları oldukça net diye düşünüyorum. Polisiye-gerilim türünde aradığım yazar kesinlikle Grange.
Leyleklerin Uçuşu da mükemmeldi. Tahmin edilebilir bir kitap mıydı? Evet. Ama yine de her sayfada her bölümde hevesimi hiç kaybetmedim. Ana karakterin bir dedektif ya da polis olmaması, tesadüfen seçilmiş bir öğrenci gibi gözüken ama tüm kurgunun asıl sebeplerinden biri olması. Çift taraflı bir polisiye hikaye. Hem seri cinayetler hem de büyük bir kaçakçılık sorunu. Sömürgeciliği, ırkçılığı, insan hayatının ne kadar değersiz olduğunu örnekleriyle görebileceğiniz bir kitap.
Kitaplığımda Grange için biraz daha yer açayım en iyisi...
456 syf.
7/10 puan verdi
Herkes herkese ihanet eder sözünü defalarca tekrarlayabilmek için tekrar tekrar ihanete uğrayan aptal Mare Barrow... Yaptıklarından, hatalarından hiç ders almayan bir karakter ne zaman doğru dürüst davranacak diye çok merak ediyorum. İlk kitapta da bu kitapta da ana karakter gelişimi çok kötüydü bence. Sonlara doğru Mare'yi biraz kabul edilebilir buldum ve devam kitapları için motivasyonum az da olsa arttı.
Şu an mükemmel seviyede bir kurgu kesin okunalısınız diyemem ama kitaplığınızda yer alıyorsa bi okuyuverin. Garip. Gerçekten, içimde garip bir umut filizlendi devam kitapları ile alakalı beklentim yüksek sebepsiz şekilde. Umarım hevesim kursağımda kalmaz.
İlk iki kitap biraz zorlayıcı, anlatım içine çekmiyor, karakterler içine çekmiyor. Çaba göstersem de ne kurguyu, ne dünyayı, ne karakterleri yoğun bir şekilde benimseyemedim. Bakalım devam ediyorum yine de.
392 syf.
7/10 puan verdi
Farklı sınıflandırmalara sahip kast sistemi ile yönetilen dünyalara ve kahramanlarına ait oldukça fazla kitap okudum. Basit bir düzene sahip Kızıl Kraliçe'de kısmen farklı olarak ana karakterimiz ne gücünün ne de yapabileceklerinin farkında olan biri olarak hazırlanmamış.
Hızlı okunabilecek bir ilk kitaptı, dünya da karakterler de zorlayıcı değildi, kurulan dünyanın altyapısı ilk kitapta çok açıkca ifade edilmemiş. Karakter derinliği de yeterli değil ama yine de okunabilir serilerden diye düşünüyorum. Devam kitaplarında yazar duygu ve amaç aktarımını daha kaliteli kullanabilirse fena olmaz.
500 syf.
10/10 puan verdi
Süikastçinin Hançeri kitabının arkasına bu kitabı okuduğum için Caelana'nın yaşadığı çaresizliği arka arkaya okumak, önce Sam, sonra Chaol için yaşadığı o büyük panik, yeniden uğradığı ihanet.. kurgu daha hareket kazanmamışken bile Caelana'nın karşılatığı bu yürek parçalayıcı olaylar benim gücümü de tüketti. Fakat o son neydi öyle? Caelana hakkında ortaya çıkan gerçekler neden bu kadar iyi bir suikastçi olduğunu çok iyi açıkladı. Taş üstünde taş baş üstünde baş kalmayacak gibi seri ilerledikçe. Cadılar, Feyler, Periler, Ölümlüler, devrilen krallıklar, hükmetmeyi zorla ele alan Kral.
Şu ana kadar öğrendiklerim ve daha öğreneceğim onca şeyi düşününce, Caelana'nın dünyasından nasıl kopabilirim onu düşünüyorum. Duygu aktarımı, karakterlerin mükemmelliği, kurgunun gidişatı her şey on numara. Çok duygulanıyorum, çok heycanlanıyorum, acayip güzel bir okuma dönemindeyim.
424 syf.
9/10 puan verdi
İyi ki iyi ki iyi ki! bu kitabı seriyi tamamlamadan okuma kararı aldım. Cam Şato'yu okuduktan sonra okumakla, zararın neresinden dönersen kardır atasözünün hakkını verdim. Karakter gelişimi, devam kitaplarında karşılaşılacağım karakterler ve yaşanacak olaylar benim için büyük önem taşıyor. Caelana'nın madenlere düşmeden önceki yaşamını anlatan beş bölümlük karakter tanıtım kitabıydı. Ölmüş ama adı çokça geçen Sam'i tanımak ve Caelana'nın ilk aşkını görmek için zamanlama idealdi. Gerçekten seriyi tamamladıktan sonra okusam kesinlikle çok çok yavan gelecekti.
Caelana'nın birden fazla ihanete uğradığı, özgür olduğunu hissettiği ve hayal kurmaya başladığı anda en dibe nasıl çöktüğünü bölümler halinde anlatan güzel bir kitaptı işte. Okumasaydım eksik bir parça kalmazdı çünkü genel kurgu ile değil Caelana'nın yaşamı ile bağlantılıydı. Hemen Karanlık Taç'a başlıyorum. :)
328 syf.
9/10 puan verdi
Uzuun zamandır listemde olan Grange kitaplarından ilk okumayı tamamladım. Mü-kem-mel-di. Polisiye romanlarında genelde dedektifler buldukları ipucunu her zaman cinayet sebebi ya da katil ile kolayca ilişkilendirip eliyle koymuş gibi buluveriyor. Bknz. Gurney serisi, Tombaladan rakam seçer gibi yazar kitaptaki karakteri katil ilan ediveriyordu. Kaliteli bir öldürme motivasyonu sunmadan, katil olma dürtüsü ya da kurban olma durumunu kabul ettirmeden, sebeplere doğru bağlantılar kurulmadan, ipuçlarının tam sonuç vermesiyle ilerleyip, hooop Gurney tüm imkansızlıklarına rağmen(emekli ve kıyıdan köşeden izleyerek çözdüğü imkansız cinayetler) süper emekli cinayet dedektifi olup çıkıyordu. Adam emekliye ayrıldıktan sonra daha çok cinayet çözmüştür sanırım. Ne biçim nefret ediyorum şu heriften ya.
Ama bu kitap öyle miydi? Yoo dostum yooo, nasıl güzeldi, nasıl keyifliydi kaliteli bir kitap okumak,heyecan hissetmek, karakterlerle birlikte yanılmak, koşturmacanın içinde hissetmek.. üff... peşinden koşulan ipuçlarının boşa çıkması, yanlış yönlere gitmek, bilinmezlikler öyle güzel aktarılmış ki.. işte aradığım polisiye romanı bu dedim. Yazarla tanışmak için de gayet uygun bir başlangıç kitabı. Elimdeki diğer kitaplardaki beklentim de oldukça yükseldi. Güzel kitap, kesinlikle okunmalı. Polisiye romanı bu, detay veremem ama çok kaliteli bir anlatım, sürükleyici, tuhaf tiplerin olduğu, gizemli havanın hiç azalmadığı süperli bi kitap. Okunsun lütfen :Pp Beğendiğim kitaplar için söyleyebileceğim tek şey "okuyun" önerisi oluyor. Eğer nefret etseydim daha detaylı anlatırdım :D
