''Sanki kadın kendisinde yakınlığın gücünü taşıyordu. Kadın kapının önünde durduğunda, adama uzak, zorunlu olarak yakın, ve mütemadiyen yakınlaşarak, yanında, hala sadece yakın olarak ve daha yakınında, aşikar kıldığı yakınlıkla tamamen uzaklaşmış halde. Kadını tuttuğunda, adam, yakınlık ile, bu yakınlık içinde, tüm uzaklığı ve tüm dışarıyı bir araya toplayan bu yaklaşma gücüne dokunuyor.''