CHİNASKİ SEN VAR YA TANIDIĞIM EN KALENDER CİMRİSİN..
Bu kitaba biraz ortalardan başladım çünkü daha önce neredeyse sonuna kadar gelip bitirememiştim. 2 gün önce Ağaçkakan'ın "Zift" adlı şarkısını dinledikten sonra aklıma geldi ve elime alıp okudum.(şarkı :youtube.com/watch?v=-X4IeY3...). Bukowski'nin tipik tarzının bir yansıması olduğunu hissettiğim bu kitapta Chinaski'nin yaşadıklarını acaba Bukowski de yaşamış mıdır diye düşünmeden edemedim okurken. Çimleri bile bile uzun bıraktığı kısım beni etkiledi açıkçası.
Bu kitap hem düşündürücü hem de rahatsız edici olabilir, çünkü beni sosyal normların ve beklentilerin ötesine taşıdı.
Sıkı bir Chuck Palahniuk okuyucusu olduğum için tarzı alışık geldi ama güzeldi. Ben Bukowski'den devam edeceğim. İyi okumalar!
109 syf.
·
Not rated
Depresyondaysanız Okumayın
Depresyonda değilseniz de okumayın. Bu kitaptan sonra bir süre hiç kimsenin samimiyetine -kendinizin bile- inanmayabilirsiniz.
Dazai, bir sineğin çıkışı bulmaya çalışması gibi sürekli yalnızlık ve intihar etrafında gezinmiş, ne yazık ki çıkışı bulmuştur.
"Bulantı" ve "Yabancı" sınıfında bir kitaptı.
İnsanın içinde kara, yapışkan, zift gibi bir his bırakıyor. Maalesef vermek istediği mesajda çok başarılı bir yazar.
Ahmet Cemil...
Bir yanda masmavi gökyüzü gibi uçsuz bucaksız, pırıl pırıl hayaller bir yanda hayatımızda kapkara zift gibi yer alan gerçekler, hayal kırıklıkları...
Kitabı 3-4 sene önce okumuştum. Okurken hissettiklerimi hatırlıyorum ve hâlâ hissediyorum da. Ama bu kez Ahmet Cemil değil de ben varım hikayede. Kendi hayal kırıklığımı yaşıyorum. Güne bi hevesle başlıyorum, günü göz yaşıyla bitiriyorum. Vazgeçiyorum ama pes etmiyorum da. Herşeye rağmen hayatımı düzene sokmayı başarıyorum bu düzen çok sık bozulsa da. Oturup düşünüyorum; hayatımı, geleceğimi, kendimi, kendimden daha çok sevdiklerimi ama işin içinden çıkamıyorum tıpkı Ahmet Cemil gibi.
Seninle bi kahve içmek isterdim Ahmet Cemil. Seni anladığımı söylemek isterdim. Belki sen de bana acırdın sonra da gülerdin. Acımızla dalga geçerdik herkesin aksine.
Bende durumlar böyle.
Son olarak:
Kitap Servet-i Fünun döneminde yazılmış ve o dönemin özelliklerinden olan çatışmayı çok güzel anlatmış. Okumanızı öneririm efendim:)
“Demirin Demiri Kesme Sesi”
Üzerine Okuma Notları
"Demirin Demiri Kesme Sesi" Şair Can Acer'in, Ketebe Yayınları etiketiyle, 2021’de okurlarıyla buluşturduğu ilk şiir kitabı. Aynı zamanda 2022’de, 9. Necip Fazıl İlk Eser Ödülünü almış bir kitap. Doksan sayfa hacminde ve yirmi altı şiirden müteşekkildir. Şiirler, "Ölümün
104 syf.
9/10 puan verdi
HA KONSOLOS, NE DERSİN?
"...sence bir gün düzelir miyim?.."
Sayfa 13..
Başlıyor bir bilinmeze yolculuğum. Giden benim, varacağım yer de ben, vakit benim, aynı zamanda yolun kendisi de ben. Hatta bavulumda bile ben varım.
Pastiş suyundan mı, ironikorganik Çin tuzundan mı bilmem zehir zakkum gibi oldu makarnam.
Artık bütün o cinayetler, işkenceler, zulümler
Yazarının yayımlanan ikinci öykü kitabı. Her ne kadar beklentim, ilk bir-iki kitapta kendine ait sesin ve özgün üslubun oluşmaması ve çeşitli acemilikler olabilmesi dolayısıyla düşük olsa da yazarın bunları büyük oranda geride bıraktığını görüyoruz. Bu bakımdan beklentimin üzerinde, iyi bir öykü kitabı okuduğumu söyleyebilirim.
Kitap, iki temel