Zindan iki hece Mehmetim lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Birde geri adam boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed' im!
Kavuşmak mı? ... Belki... Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yolda tutuktur hapse düşeli...
Git vegel... yüz adım... Bin yıllık konak.
Ne ayak dayanır buna, ne
Çıktım erik dalına anda yedim üzümü
Bostan ıssı kakıyıp der ne yersin kozumu
Ağrılık yaptı bana bühtan eyledim ona
Gerçi de geldi aydır hani aldın kuzumu
Kerpiç koydum kazana poyraz ile kaynattım
Nedir diye sorana bandım verdim özünü
Zindandan Mehmet`e Mektup
Zindan iki hece Mehmetim lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Birde geri adam boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed' im!
Kavuşmak mı? ... Belki... Daha ölmedim!
-Karanlık bir evde uyur insan.fakat karanlık bir memlekette uyuyamaz. Sizinkini bilmem ama benim memleketimin karanlığı zift gibidir; insanın genzini yakar, soluğunu keser. Memleketi kurtarmadan uyusanız boğulacağınızı sanırsınız. Aydınlık yaratmak arzusuyla bir resim çizer, bir hikaye yazar, bir sevgi büyütür, bir umut takınırsınız işe yaramazsa bir mum yahut lamba yakarsınız. Bir şeyler yapar ya da yapamazsınız. Karanlıktan korkan çocuklar gibi ışık ister, ışık ararsınız.