Zihinsel Canavar
Korku kendi yarattığın zihinsel bir canavardan, bilincin olumsuz yönde akışından başka bir şey değildir.
Sayfa 103 - GOAKitabı okudu
Arthur Gordon Pym’in Öyküsü
“Binlerce kişi ağzımdan çıkacak tek bir heceye ya da kolumu oynatışıma karşı tetikte bekliyor olsaydı bile, yine ne kıpırdayabilir ne de konuşabilirdim. Ben çaresizce yatarken, canavar ya da her neyse, hiçbir şiddete başvurmaya kalkışmadan öylece duruyordu ve onun altında ölüp gideceğimi düşünüyordum. Bedensel ve zihinsel güçlerimin beni terk etmekte olduğunu hissediyordum, tek kelimeyle ölüyordum; sırf korkudan ölüyordum. Başım dönüyordu, ölüm derecesinde hastaydım, görme yeteneğim zayıflamıştı, üzerimde parıldayan göz küreleri bile donuklaşmıştı. Son bir çabayla, Tanrı’ya fısıldadım ve ölüme razı oldum.”
1837
Reklam
A Stranger In Grampus
Binlerce kişi ağzımdan çıkacak tek bir heceye ya da kolumu oynatışıma karşı tetikte bekliyor olsaydı bile, yine ne kıpırdayabilir ne de konuşabilirdim. Ben çaresizce yatarken, canavar ya da her neyse, hiçbir şiddete başvurmaya kalkışmadan öylece duruyordu ve onun altında ölüp gideceğimi düşünüyordum. Bedensel ve zihinsel güçlerimin beni terk etmekte olduğunu hissediyordum, tek kelimeyle ölüyordum; sırf korkudan ölüyordum. Başım dönüyordu, ölüm derecesinde hastaydım, görme yeteneğim zayıflamıştı, üzerimde parıldayan göz küreleri bile donuklaşmıştı. Son bir çabayla, Tanrı’ya fısıldadım ve ölüme razı oldum.
Kıskançlık başka şeye benzemez. Can yakar. Oxford English Dictionary sözlüğünün tanımına göre kıskançlık; şüphe, kurgu ya da mevcut bir rekabetin farkında olmaktan doğan bir ruh halidir. En iyi şairlerimiz de kıskançlığın insanın etine batan o iğnesine değinmeden geçmemişlerdir. Milton ondan, ‘ yaralı aşığın cehennemi’ diye söz ederken; Dryden ona ‘ruhun sarılığı’; Shakespeare ise ‘ yeşil gözlü canavar’ adını verir. Fransız ahlakçısı La Rochefoucauld da şöyle ekler: “Kıskançlık şüphenin olduğu yerde boy verir. Şüpheden kesinliğe geçtiğimiz anda ise ya deliliğe dönüşür ya da kayıplara karışır.” Neresinden bakılırsa bakılsın kıskançlık patlamaya hazır bekleyen bir faciaya yönelik uygun bir tepkidir. Ancak kişi kendini korumak için neden böylesine sancılı bir zihinsel araca başvurur? Kıskançlık akli bir bozukluk da değildir. Öyleyse insanın üzerine ikinci bir ten gibi yapışan böylesi korkunç bir hissin ardında yatan nedir? Yakından bakarsak kıskançlığın özlemi duyulan pek çok temel hisse cevap verdiğini görürüz.
Tek mal ve mülk vardır: Yaşamın kendisi. Doğan zorunlu olarak yaşlanır ve ölür. Zamana bağlı varlığın etkisi üç türlüdür: Cahillik, eylem ve istek. Her istek başka bir isteği, giderilmiş her özlem başka bir özlemi doğurur. istek yok edici bir canavar gibi yaşamları tüketir. Bütün kötülükleri büyüten beşik ve mutsuzlukları üreten bir bataklıktır. Bedenin istekleri, bütün zihinsel isteklerin önüne geçince artık insanı midesinden teslim almak kolaylaşır.
Dar alanlarla yaşamak bir tür zihinsel agorafobiye yol açar ve bu da kendine özgü korkuları beraberinde getirir. Bence hayal gücünü bilerek kullanmayanlar daha çok canavar görüyordur. Daha çöl korkuyorlardır. Dahası, empati kuramayanlar gerçek canavarların ortaya çıkmasına neden oluyor. Hiç kötülük yapmasak da ilgisizliğimizle yapılan kötülüklere göz yummuş oluyoruz.
Sayfa 62 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.