Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir gün Auckland sahilinde yürüyüşe çıktım ve gördüklerimi düşündüm - ilk defa gitgide hızlanan toplumumuzun mantığına doğrudan kafa tutmuş bir yere gitmiş olduğumu fark ettim. Bizi daha hızlı yürümeye, daha hızlı konuşmaya, daha çok çalışmaya iten bir kültür içinde yaşıyoruz; üretkenlik ve başarının kaynağının bu olduğu öğretiliyor bize. Oysa
Niyetinde kalbin ve zihnin birse ,dilin ve eylemin de onu desteklerden frekansın güçlenir ve netleşir. Böylece hedefin mutlaka gerçekleşir.
Reklam
...çoğu din, determinizme ve yazgı fikrine bağlıdır. Tanrı her şeye kadir, hakim ve her yerde olduğundan geleceği bilmektedir; bu nedenle gelecek, zamanın ötesinde belirlenmektedir. Hatta siz doğmadan önce cennete mi cehenneme mi gideceğinizi bilmektedir. Katolik kilisesi, Protestan devrimi sırasında özellikle bu soru üzerinde ikiye bölündü. O zamanki Katolik mezhebine göre, birinin günahları kilisece bağışlanabilirdi; bu da genelde kiliseye yapılan cömert bağışlar yolu ile olurdu. Başka bir deyişle, determinizm cüzdanınızın boyutuna göre şekil değiştirebilirdi. Marthin Luther, 1517 yılında doksan beş tezini kilisenin kapısına çaktığında, özellikle kilisenin günah bağışlama konusundaki yozlaşmasını öne çıkartarak Protestan Reformu'nu başlattı.
Sayfa 397 - Odtü Yayıncılık.
Düşünme fonksiyonu, zihnin diğer fonksiyonlarıyla hizada ve uyumlu şekilde çalıştığında yaratıcıdır ancak uyumluluk söz konusu olmadığında korku, endişe, stres gibi tepkisel düşünceler söz konusu olur.
Sayfa 81 - Destek yayınları
Zihnin tamamen, geçmişin tamamlanmamış eylemleriyle doludur.
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Reklam
KELİMELERİN DÜNYASI
İnsan potansiyelinin İbrahim'e kadar yanlış aktüelleştirilmesi iki şekilde tezahür etmiştir: İlk olarak varlıklara, somut anlamlarının dışında bir anlam yüklenememiştir. Yıldız sadece yıldız olarak görülmüş, kendi reel gerçekliğinin ötesinde bir varlığa işaret edecek sembolik değeri keşfedilemediği için, insanın öteleri kavrama kudreti
Sayfa 41
Zihnin tamamen, geçmişin tamamlanmamış eylemleriyle doludur.
Bilimin, zihnin dışına çıkmaya izin veren bir yöntem kullanarak nesnel gerçekliğin keşfini sağladığı, buna karşılık felsefecilerin yalnızca düşündükleri ve düşündükleri üzerine yazdıkları ileri sürüldü. Bilim ve felsefe ile ilgili bu görüş, ondokuzuncu yüzyılın ilk yansında sosyal dünyaya ilişkin çözümlemeleri yönetecek kuralları belirlemeye koyulan Comte ve Mili tarafından açık bir biçimde savunuldu. "Sosyal fizik" terimini canlandırırken Comte siyasal endişelerini açıkça ortaya koymuştur. Yapmak istediği, Batı'yı, Fransız Devrimi'nden sonra gündeme gelen "entelektüel anarşi" yüzünden "zorunlu bir yönetme biçimi" haline gelen "sistematik yolsuzluk"tan kurtarmaktır.
Sayfa 19 - metis yayınları, dördüncü basım, mart 2003, istanbul
Hayvan gibi, Hindu veya Sanskrit bir kelime olan pashu kelimesinin karşılığıdır. Kelimenin kendi başına bir önemi vardır. Kelime anlamı olarak hayvan demektir ama o bir metafordur. Pash kelimesinden gelir, pash esaret demektir. Pashu esaret altında olan demektir. Hayvan, esaret altında olan demektir; bedenin, güdülerinin esareti altında, bilinçsiz
Sayfa 79 - Ganj YayıneviKitabı okudu
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.