Düşünme fonksiyonu, zihnin diğer fonksiyonlarıyla hizada ve uyumlu şekilde çalıştığında yaratıcıdır ancak uyumluluk söz konusu olmadığında korku, endişe, stres gibi tepkisel düşünceler söz konusu olur.
Sadece zihni, zihnin nereye gittiğini izle. İçinde derin bir tohum olmalı. O tohum yok olmadan, zihni durduramazsın. Zihin senin en içteki tohumunun talimatını dinliyor.
Birisi seks hakkında düşünüyor: O zaman bir yerde bastırılmış cinsellik vardır. Zihnin nereye koştuğunu izle: Kendine derin bir biçimde bak, tohumların nerede olduğunu bul.
Zihin
Hayvan gibi, Hindu veya Sanskrit bir kelime olan pashu kelimesinin karşılığıdır.
Kelimenin kendi başına bir önemi vardır. Kelime anlamı olarak hayvan demektir ama o bir metafordur.
Pash kelimesinden gelir, pash esaret demektir. Pashu esaret altında olan demektir.
Hayvan, esaret altında olan demektir; bedenin, güdülerinin esareti altında, bilinçsiz
Samadhi hakkında konuşurlar ve Patanjali sutraları okurlar; büyük şeyler hakkında konuşurlar, ancak ne zaman o büyük şeyler olsa, ona karşıdırlar.
Bu, insanoğlu hakkındaki çok ilginç bir şeydir. İnsanoğlu çok ilginç bir hayvandır.
Buda'yı takdir edersin fakat Buda gelse, seninle yüzleşse onu asla takdir etmeyeceksin, ona karşı durabilirsin, o düşmanın haline gelebilir.
Neden? Buda hakkında bir kitap okuduğunda, her şey yolundadır, kitap senin elindedir. Yaşayan bir buda ile yüzleşmek gerektiğinde, o senin elinde değildir, sen onun ellerine düşüyorsundur.
Korku, direnç vardır, bu yüzden kişi kaçmak ister. Ve kaçmanın en iyi yolu, onun yanlış yapmış olduğuna dair, ondaki yanlış bir şeye dair kendini ikna etmektir.
Bu, onun yanlış olduğunu kendine ispatlamanın tek yoludur. Ve Buda'da yanlış gibi gözüken bin bir şey bulabilirsin çünkü şaşı bakıyorsun ve körsün ve zihnin çalkantı içinde. Her türlü şey kurabilirsin.
_Tinin Görüngübilimi, bilincin değişiminin yolculuğunun betimidir.
_Her şey kozmik tinin görüngüleridir. Bu gerçekliklerin dışında aşkın bir varoluş bulunmaz. Her şey bu dünyada olup biter ancak bilen özne ile bilinen şey mesela bilinç ve dünya aynı şeydir. Hepimiz her şeyi kapsayan kozmik ruhun parçalarıyızdır. O tekil ve tüm olan tin'dir.
Osho /Devrim
__
Erkek, kadına hiç özen göstermeyen bir kültür, bir toplum yarattı. Bu nedenle bu toplum çirkin ve bu kültür sakat. İnsanlık bu yüzden felç; sadece yarım hükmediyor ve diğer yarım dikkate alınmıyor bile, diğer yarıma söz hakkı verilmiyor.Bugüne kadar insanlik çok acı çekti. Savaşlar, savaşlar ve savaşlar yaşandı; bütün insanlık
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer.
_Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır.
_Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Düşünme süreci, bir şiddet sürecidir. Düşünce tecavüzcüdür; tahlil eder, öldürür, parçalara ayırır.
Bu nedenle bilim bütün hakkında hiçbir şey söyleyemez. Bölmeye, bölmeye ve bölme ye devam eder; en küçük hakkında konuşur, bütün hakkında hiçbir şekilde konuşmaz.
Bütüne dair hiçbir kavrama sahip değildir; bütün tamamen unutulmuştur, sanki bütün yokmuş gibi. Sanki tek var olan elektronlar, nötronlar ve pozitronlarmış gibi. Yakında onları da bölüyor olacaklar. Bölmeye devam ediyorlar. Zihnin yöntemi budur.
Zihin böler, sevgi birleştirir.
Dinler Tanrı'dan, toplamdan, bütünden bahseder; bölüm ya da parcadan bahsetmez. Fakat din dengesiz kalır, tıpkı bilim kadar dengesiz.
Dünyada yeni bir vizyon gerekiyor; yeni bir vizyon olabildiğince bilimsel ve olabildiğince dinsel olacaktır.
Ben buna devrim derim. Dünya bu devrimi bekliyor, dünya bu devrime aç: Din ve bilimin birbirinin içinde kaybolabildiği, Doğu ve Batı'nın ilk kez bir olabildiği, maddeciyle tinselcinin artık düşman değil derin bir dostlukla el ele olduğu bir devrim.
Fakat unutma, merkezi çevreye tercih etmen gerekmiyor, çünkü çevre olmadan merkez de var olamaz, çevrenin merkez olmadan var olamaması gibi.
Birlikte giderler. Merkez ancak bir çevre olduğu için merkezdir ve çevre de ancak bir merkez olduğu için çevredir. Birini çıkarırsan digeri de kaybolur.