255 syf.
·
Not rated
Hşbize Allahın 1lütfu olarak verilmiştir, Allahı tanımak için geldiysen, bunu ona gösterirsen, kalbine hikmet ilham edecektir 102 Muhammediliğin batini tarafını anlamak istiyorsan, tarikata girmen, derviş olman gerekir çünkü gerçek manada öğrenmek sadece kişisel tecrübeyle mümkündür 49 1çok Avrupalı entelektüel, bilgin islam hakkında araştırma
Dervişler Arasında İki Hafta
Dervişler Arasında İki HaftaCarl Vett · Kaknüs Yayınları · 201740 okunma
Nefsin tabiatında usanmak ve bıkmak vardır. Aynı tarzdaki zikir ve fikirle nefsi zorlasan bir bıkkınlık meydana gelir. Nefse yapılan lütuflardan birisi onu zikrin bir çeşidinden diğer bir çeșidine nakletmek suretiyle ona ferahlık vermektir. Böylece nefiste, bir fenden başka bir fenne geçmek suretiyle ibadet lezzeti yerleşir ve ibadet isteği artar. Bu yüzden virdler, çeşitli kısmlara taksim olunmuştur. Zikir ve fikir için en uygun șekil, kişinin vakitlerinin çoğunu kapsamasıdır. Çünkü nefis, tabiatı itibaryla dünyanın lezzetine meyillidir.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
Nakşibendî Hâlidî tarîkatındaki üçüncü asıl, sessiz zikirdir. Mevlânâ Hâlid, Nakşibendî tarîkatını diğerlerinden ayırmada son derece önemli olan bu ibadet şeklini tasdik etmiş ve benimsemiştir. Sessiz zikrin, Sünnîlere göre peygamberlerden sonra tüm insanların en hayırlısı olan Hz. Ebû Bekir kanalıyla Rasûlullah (s.a.v.)’tan tevarüs ettiği söylenmektedir. Bu intikal, sessiz zikre özel bir değer katmaktadır. Ayrıca, sesli zikir dille başlayıp yavaş yavaş kalbe sirâyet etmeyi hedeflerken, sessiz zikirde hemen kalbe geçilir; bu yüzden Nakşibendîler kendi tarîkatlarının başının diğer tarîkatların sonu olduğunu söylerler.
Sayfa 367Kitabı okudu
Çok şükür bir sabah daha uyandırıldık Allah’ım Senin lütfunla . Bir şans daha verdin bize. Belki tevbe eder ve şükrederiz ibadet ederiz diye . Sonsuz merhametiyle bize her doğan günle yeni fırsatlar veren Rabbimiz Sana Hamdü Senalar olsun. Ayıpları örten, kayıpları geri getiren ve telafi imkanı veren, noksanları gideren, günahları ve
Şâh-ı Nakşibend'e şöyle sordular; "Sizin tarikatınızda açıktan ibadet ve zikir, âyin ve merasim yoktur. Bu konuda ne dersiniz?" Bunun üzerine Şâh-ı Nakşibend; "Zahirimiz halk ile bâtınımız Hak iledir." buyurdular.
Kabukta oyalanıp özü tadamamak!
İki yıl evvel Mekke'de zikir çeken dervişleri öldüresiye dövdüklerini hatırlayın." "Samimi ve gönülden gelerek zikir çeken dervişlerden ne istemişler peki?" "Dışa takılıp kalmaktan için güzelliğini keşfedemedikleri, kabukta oyalanıp özü tadamadıkları için dervişin derinliğini göremiyorlar zâhir. Onlara göre dervişin hâli ve tavrı, virdi ve zikri bir ibadet biçimi olamaz. Oysa Allah, kullar kendisine ulaşabilsin diye çeşit çeşit yollar icat etmiş değil midir?" "Elbette!"
Reklam
937 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.