Onlar bulundukları yerden bira bahçesini gizlice gözetlerken, asker umursamaz bir edayla bar taburesinden kayıp, zikzak çize rek nehrin kenarına doğru yaiiandı. Sürekli başını çevirip, gürül tülü kalabalıktan birisinin kendisini izleyip izlemediğinden emin olmaya çalışıyordu. Hiç kimsenin kendisine bakmadığına kanaat getirince çizmelerini çıkardı ve suya girerek minicik bir dalga bile yaratmadan ilerlemeye başladı. Kimseye sezdirmeden karşı kıyı daki ormanlık alana doğru yüzdü.
Bu arada, utangaç adam da sevdiği kızı dansa kaldırmış ve onu güllerin arasında sessiz bir köşeye götürmüştü. Şu anda dizlerinin üzerinde ona evleome teklif ediyordu.
"Görüyorsun ya" dedi Peri, "bira bu adamların korkularını erit ti ve onlara gereken cesareti verdi. Gerçi buna çoğu kişi 'sahte cesaret' diyor. Ama bence, sen de bana katılacaksındır, bazen sah te cesaret cesaret yokluğundan iyidir. En azından yarın o asker ormanda saklandığı kovukta uyandığında hala hayatta olacak;
aksi halde saçma sapan ve yakında unutulup gidecek bir savaş ala nında, dalından koparılmış bir arpa sapı gibi cansız yatacaktı.
Öteki adama gelince, o da Noel'den önce, taptığı kızla birlikte, düğün kıyafetleri içinde ki lisede ilerliyor olacak. T ekiifte bulunma saydı, o kız kendine uygun olmayan başka bir adamla evlenecek, adam da boş bir odada tek başına ağlıyor olacaktı."
Hegel felsefesine göre,gerek doğada,gerekse tarihte diyalektik bir gelişme vardır.Hegel için,diyalektik gelişme demek,aradaki bütün zikzak
lı hareketlere ve geçici gerilemelere
karşın,yukarıya doğru yükselen ilerleme nedenlerinin zirlenişi demek
tir.Başlangıçtan beri süregelen ve nerede olduğu bilinmeyen ama düşünen her insanın beyninde bağım
sız olarak yaşayan Fikrin kendi kendi
ne yaptığı kişisel hareketin aksi de
mektir.Hegelcilik;hiç bir bileşimin gideremeyeceği bir çelişkiyi bağrında taşır.Harekete dayanan sistem ile dokunulmaz bir kitle halinde dönmüş olan sistem arasında çelişkidir.Gerçekçilik durmayan bir değişme içindedir.Hegel kendi varlığı ile ortaya çıkmıştır
Evrenselciliğin eşitlikçilik yönünde fazla ileri gitmesini önlemek için ırkçılık-cinsiyetçiliği, ve ırkçılık-cinsiyetçiliğin sermaye birikimi süreci için bu denli gerekli olan işgücü hareketliliğine engel olacak bir kast sistemi yönünde fazla ileri gitmesini önlemek için evrenselciliği kullanmak: Zikzak süreci derken kastettiğimiz budur.
Felaket bütünüyle felaket olmadığı gibi, saadet de devamlı değildir. Bazen felaketin sonu saadet, bazen de saadetin sonu felakettir. İnsan ifrat ve tefrite kaydığından hayatı zikzak çizer; fiiliyle kadere fetva verdirir.