Retorik bir sanattır, diye başlar Aristo, çünkü akılcı bir düzen sistemine indirgenebilir. Phaedrus bunu okuyunca donakaldı. Kalakaldı. O, çok kişinin tüm zamanların en büyük düşünürü olduğunu iddia ettikleri Aristo'nun çok derin içsel anlamını anlayabilmek için, çok ince mesajları, çok karışık sistemleri çözmeye hazırlanmıştı. Ve sonra suratının tam ortasına böyle zırva bir tümce çarpıverdi! Bu gerçekten sarstı onu. Okumaya devam etti: Retorik, bir yanda özel kanıtlar ve konular, öte yanda genel kanıtlar olmak üzere ikiye ayrılabilir. Özel kanıtlar kanıt yöntemleri ve kanıt türleri olarak ayrılabilir. Kanıt yöntemleri yapay kanıtlar ve yapay olmayan kanıtlardır.
Gardımı hep yüksek tuttum ama bir tek el hareketi ve zırva sözlerle savunmamı yıktın.
Reklam
Duvarlarda neşeli ve değişken bir manzara." Zırva. Boktan zırva.
Haklııı... Lütfen okuyun
İnternetin icadı ve sosyal medyadan ötürü, tarihte bir ilk yaşındı: Aptallık aktive oldu. Günümüzde dek cahil, budala ve nobran kimseler "Büyüklerimiz bilir, kitapta yazıyormuş, haberlerde izledim..." filan derlerdi. Şimdi dijital çağda sosyal medya marifetiyle aptallar yayın yapmaktalar. Hayatlarını mesuliyet bilincinde yaşamadıkları ve değersizlik duygularını pratik biçimde bastırmaya eğilimli oldukları içinde parlak(!) fikirlerini ulu orta söylüyorlar, yayıyorlar. Birbirlerini bulup gruplaşıyor, kümeleniyor, çoğalıyorlar. Cahil cesaretiyle başlayan süreç, yobaz özgüveniyle taçlanıyor. Sayılarının çokluğu, denyoların haklılık duygusunu pekiştiriyor. Aktif aptallık Böylece dominant hale geliyor. Bir zırva, milyonlarca insan tarafından benimsenip tekrarlanınca, onun iyi, doğru ve güzel olduğu kesinlikle kazanıyor. YouTube'da 12 milyon kez tıklanmış bir Mozart Senfonisinin altındaki 76 bin dislik aptallığın gür çığlığının kayıtlı yankısı. Farabi, Leonardo, İbni Rüşd, Darwin Beethoven Freud Hawking... cehennemlik ve yahut çöp ha?! Çünkü sen Twitter kullanıyorsun artık! Dehaya, hüner'e esere saygı göstermene gerek kalmadı?!
Sayfa 167 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
“Bilmem hangi temelsiz kuruntu, sizi zırva umuda sürüklüyor.”
.... -Peki ya doğa da zırva mı? Diye mırıldandı. -senin anladığın anlamda doğa da Faso fiso. Tapınak değil, bir İş yeridir doğa, insan da işçidir orada. ...
Reklam
Nadirin içindeki nadir, büyük laflar etmek istemişim
Maslow' un ihtiyaçlar hiyerarşisinde "ait olma ve sevgi ihtiyacı" basamağında tekerleğin içindeki fare gibiyim. Ama en üst basamak olan "kendini gerçekleştirme" diye bir basamak olduğunu zannedemiyorum şu andaki mevcudiyetimle. Ancak insanın kendi yarattığı bir illüzyon olabilir "Ben gerçekleştim." demek.
Edebiyatı yapmacığından arındırmak, onun gerçek yüzünü görmek, felsefenin elinden zırva dilini almak kadar nazik bir iştir. Zihnin yarattıkları, ıvır zıvırın çehre değiştirmesinden mi ibaret? Ve yalnızca dile getirilmişin dışında, sırıtma veya irade yitiminde mi biraz cevher var?
"Hayatın gerçekleri romanlardan daha saçma. Bizim yaptığımız şu konuşma tarih boyunca kaç milyonuncu kez tekrar edilmiştir, hiç düşündün mü? Benim yaşadıklarımın aynısını kaç kadın yaşamıştır? Kaç kadın aldatıldığında uyuyor taklidi yapmıştır? Binlerce yıldır ne değişti? Kadın düşmanı bir dünya bu. İlerleme milerleme illüzyon. Dünya gelişiyormuş gibi yapan ama olduğu yerde sayan, sürekli başa saran zavallı bir ihtiyar. İnsanlar dünya üzerinden silinene kadar da aynı zırva senaryolar tekrar edip duracak."
Sayfa 211Kitabı okudu
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.