Acaba, onüç asırda, fâsılasız olarak sonsuz ruhlara, akıllara, kalblere, nefislere hak ve hakikat dairesinde hükmeden, terbiye eden, idare eden bu mânevî Sultan-ı Zîşan'ın (Allah c.c) birtek işareti, böyle bir hakikatı isbat etmeye kâfi iken, binlerce açıklama ile bu hakîkat-ı haşriyeyi gösterip isbat ettikten sonra, o hakikatı tanımayan bir cahil ahmak için Cehennem azabı lâzım gelmez mi!
Sayfa 89