Yurtseverlik, hürriyet, millet kavramlarını Türk fikir hayatına ve edebiyatına sokan kişi olmak ne büyük şeref. Ayakta alkışlanası, ne büyük onur. Ki yaşadığı dönem gözönünde bulundurulunca. Şuan bile düşününce ne zor birşeyi başarmış.
Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün bile ne derece etkilendiği şu sözleri ile anlaşılabilir;
"Benim bedenimin babası Ali Rıza Efendi, duygularımın babası Namık Kemal, fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp'tir der."
Namık Kemal’in ilk tiyatro yapıtı olan eser, Türk edebiyatı'nda romantik tiyatronun ilk örneklerindendir.
Eserin ilk sahnelenmesinden sonra izleyicilerin heyecana gelerek başlattıkları gösteri ve olaylar; yazarın tutuklanarak Mağusa'ya sürülmesine sebep olmuştur.
Eserin gerçek adı “Vatan”dır. Eser yayınlandıktan sonra uygulanan yasaklar ve sansür nedeniyle “Silistre” adı ile oynanmış ve yayınlanmıştır. Daha sonra da “Vatan yahut Silistre” adı ile yaygınlaşmış ve bu isimle kabul görmüştür.
Kısacık okurken tiyatroyu gözünüzde canlandırarak okuyacaksınız. Kitabın maneviyatını, taşıdığı ruhu hissettikten sonra okumamak elde değil. Okuyunuz okutunuz bu ruhu yaşatınız efenim.
" Yara erlerin tenine madalyadır.
Ölüm ise askerin son rütbesidir
Altıda bir, üste birdir yerin
Arş Yiğitler vatan imdadına! "
( youtu.be/5ZBpbbn_Ang)
Bu sahne kitabı okumak için bir sebep daha.)
Tamamını okuman için biraz sabretmen gerekiyor sevgili okur. Okurken bir-iki-üç-dört-beş-altı-yedi-sekiz sabır taşı parçalaman muhtemel. Bu yazıda sana bu kitabı nasıl okumaya karar verdiğimi anlatacağım-tabii klavyem bana güç verdikçe. Sana yazı boyunca güzel sürprizlerim olacak-ama duyu organlarını sekiz açman gerek. Lafı uzatıp seni farklı