Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Her âkıle bir derd bu âlemde mukarrer, Râhat yaşamış var mı gürûh-ı ukalâdan?" "Bu dünyada, her akıllı kişinin başında bir dert olmasına hükmedilmiştir, Hiç akıllı insanlar topluluğundan olan rahat yaşamış biri var mı?"
Enver Paşa'ya
Herkes meyus iken sendin ümitvar. Bu millete ancak senden ümit var ... Mağlup idik, sen etmedin tereddüt, Dedin: "Bu il yine galip olacak." Ordumuzda yaptın ani teceddüt, Dedin: "Biziz harbe talip olacak."
Sayfa 42
"Nefsin seni râm etmeye, sen nefsini râm et." (Nefsin sana boyun eğdirmesin, sen nefsine boyun eğdir.) Ziya Paşa
Sayfa 174 - Ketebe yay.
Eslafınız zamanında Türk Ocak ve Yurtları Kürdistan kapılarına kadar gelmiş fakat henüz dahile nüfuz edememişlerdi. Sakarya zaferinden sonra Diyarbekir'li Ziya'nın, sizlere nazaran Ziya Gökalp'ın ocak ve teşkilatı bizzat meskat re'sini, vatan aslisini istilaya başladı. Kürdistan'ın büyük şehirlerinde Türk Ocak ve yurtları
Sayfa 25
Âsûde olam dersen eğer gelme cihâna Meydâna düşen kurtulamaz seng-i kazâdan.
Vahideddin Divanıharbiyle yabancı işgal kuvvetlerinin, İstan­bul’da birbirleriyle, vatanseverler tevkifinde yarışa girdikleri o günlerde, meselâ 1919 ocak-şubat aylarında ortada tuhaf bir durum vardır. İderide, Anadolu’da başlayacak millî Mücadele­ nin hemen bütün önder şahsiyetleri o sırada, İstanbul’da toplanmış bulunuyorlardı: Mustafa Kemal Paşa, İsmet Bey (Pa­şa), Fevzi (Çakmak) Paşa, Kâzım Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa, Refet Paşa, Rauf Bey, Kara Vasıf Bey, Nureddin Paşa, Kemaleddin Sami Paşa, Mersinli Cemal Paşa, Adnan Bey (Adıvar), vb. Sonra da aynı hareketin fikir ve kalem kadrosu: Falih Rıfkı, Ruşen Eşref, Yunus Nadi, Halide Edip, Hüseyin Ragıp, Akçeraoğlu, Ziya Gökalp, Hamdullah Suphi vb. Yani ge­leceğin reisicumhurları, başvekilleri, zaferi kazanacak kuman­danları, kalem, fikir ve siyaset adamları İstanbul’da, işgal kuvvetleri ile Vahideddin divan-ı harbinin elleri altındaydılar...
Sayfa 371
Ziya Paşa ne güzel söylemiş: “Gitti Mecnun hane-i dehri bize bıraktı Bir harap evdir, kalır divaneden divaneye” (Mecnun ölünce dünya evini bize ısmarlamış oldu -zaten- bu öyle perişan, yıkık, ıssız bir evdir ki -ancak- deliden deliye kalabilir...)
Ziya Paşa
Nik ü bed herkes bulur alemde bir gün ettiğin Kendi çekmezse ceza miras kalır evladına İyi veya kötü, dünyada herkes ettiğini bir gün bulur; cezayı kendi çekmese bile evladına miras kalacağından şüphe yoktur.
Sayfa 143Kitabı okudu
“Bir mektebe oldu kim müdavim, Allah idi Zâtına muallim” Ziya Paşa
“Allah’a tevekkül edenin yâveri Hak’dır, Nâ-şâd gönül bir gün olur şâd olacakdır.” Ziyâ Paşa Allah'a güvenenin yardım edeni Allah'tır, Hüzünlü olan gönül bir gün gelecek bahtiyâr (mutlu) olacaktır.
Her gördüğün ata sakın deme binektir. .. Eşeğe aItın semer de vursan; eşek yine eşektir..
208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Eser iki ayrı bölümden ve mektuplardan oluşmaktadır. İlk bölümde Sara’nın arkadaşına yazdığı mektuplardan, İkinci bölümde ise Homongolos’un ölen arkadaşına yazdığı mektuplardan oluşur. Bir genç kızın kötü niyet olmaksızın (!) oynadığı oyunlar nasıl iki gencin hayatını mahvediyor gelin birlikte bakalım… Sara yirmili yaşlarında oldukça şımarık
Bir Kadın Düşmanı
Bir Kadın DüşmanıReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20104,023 okunma
Sirkat çoğalıp lafz-ı sadakat modalandı Namus tamam oldu hamiyyet yeni çıkdı Ziya Paşa Günümüzde sadakat sözleri moda haline geldi ama hırsızlıklar çoğaldıkça çoğaldı. Namus anlayışı rafa kaldırıldı. Yerine “hamiyyet (insaniyet, özgürlük)” denilir oldu.
Ziya Paşa ve Namık Kemal hakkında:
(...) bu iki arkadaşa Türk edebiyatında eşi görülmemiş bir işi yapabilmek nasip olmuştur. Yakından bakılınca bir yığın zaaf hevengi gibi görünen bu iki muharrir, devirlerini alt üst etmiş, zihniyetleri değiştirmiş, hayata yeni ufuklar açmış ve birlikte giriştikleri birkaç yıllık bir mücadelenin sonunda cemiyetin manzarası ve insan ruhu ister istemez eskisinden başka bir şey olmuştur. Onlar konuştukça ihtiyar Asya’nın bizdeki yüzü değişmiş, asırlardan miras kalmış itiyatların tozunu silken bir takım insanlar bazı hakikatlerin güneşine doğmuşlar ve kendilerini aydınlıkta bulmaktan memnun, hür hareketin tadını tatmışlardır.
Gâlib zebûnu kâidedir eylemek telef Yerde, havada, bahrda cârî bu gîrüdâr [Güçlünün zayıfı yok etmesi kuraldır. Yerde, havada ve denizde meydana gelen savaş budur.] #Ziya Paşa.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.