Doğu Çetin
@zndg
İnşaat Mühendisi
Manisa
43 okur puanı
Şubat 2024 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Nereden geliyor? Hatırlamıyor. Nereye gidiyor? Bilmiyor.
Tek sonsuz, aşkın değil, arzunun gücüdür. Kusurları istediği şekilde güzelliğe çevirir, duyuların verilerini hiç sektirmeden gerçekleştirecek şekilde kendimize sunduğumuz idealler doğrultusunda yorumlar, bize hükmeden fikre yabancı kaygılarımızı yok eder ve eylemlerimizin büyüklüğüne engel oluşturan bu fazla karmaşık psikolojiyi basitleştirir. Böylece etkisi mutlaka görülecek ikili bir çalışmayla arzu, hem evreni hem de bizi dönüştürür, her ikisini de aynı hamleyle güzelleştirir.
Düşünce, insanın çevresi ve alışkanlıklarıyla sınırlanan bir harekettir.
Okur Takip Önerileri
Tüm diğer nitelikleri özetleyen temel nitelik zevktir, zevk zekânın en üst noktasıdır, nec plus ultra.* Deha sadece onun aracılığıyla en üstün sağlık ve tüm yeteneklerin dengesi olabilir."
Düne kadar Tarihi kazananlar yazıyordu, bayağı abartılarını da kimse ciddi anlamda dert etmiyordu. Bugün sahtecilik daha incelikli bir hal aldı: söz alanlar, niye mağlup olduklarını ele verebilecek detayları özenle saklayan mağluplar
"İnsanın düşüncesi ve sözü, çevresindeki enfekte olmuş tüm özleri kırmak ve eritmek için kendisine verilen kesici silahlardır, kemirici özsuyudur. İnsan bu kudretli yetileri gerçek hedeflerine yönelik kullanmadığında, eyleme geçmeden duramayan o yetileri aşındırır ve yok eder."
"Suretsiz de yaşar, mekânsız da ikamet eder, biçimsiz de devinir, cisimsiz de dinlenir, yokmuş gibi var olur, ölüymüş gibi yaşar, ayrımsızdan çıkar ve ayrımısıza geri döner."
Deli değil ama deliliğin ne olduğunu, dolambaçlı yollarını, boşluklarını, derin çatlaklarını çok iyi biliyor. Biliyor ki gözlerini kapatırsa, delilikle doğrudan temas edecek.
Hem yanmanın peşinde, hem yanmaktan korkuyor.
"Düşünce insanların zihninde neye dönüşmüşse, sözcükler de insanların dillerinde ona dönüşmüştür. Sözcükler ölüleri defneden, hatta sıkça yaşayanları ya da yaşama arzusu duyanları bile gömen ölülere dönüştüler. İnsan da anlamlarını hepten yitirmiş kendi hileli sözcükleriyle her gün kendini gömüyor zaten."
"Kendi köklerine yaslanan varlıkların hepsi, bu kökün fermantasyonundan beklemelidirler kendi dal budak salışlarını. Eğer bu kök bizde ışığın bitkisel eylemine yol açmıyorsa, kendi kendini yiyip bitirerek kendi ölümünü hazırlar. İşte içimizde hayatımızı ve ölümümüzü böyle barındırıyoruz, çünkü tam da bu nedenle hayatını düzenlemek isteyen kişi onu kaybedecektir diye yazılmıştır."
"Deha tüm alt nedenleri yargılamak için yaratılmıştır. Bundan ötürü bağımsız olmak zorundadır ve söz konusu nedenlerden sanki onların üstünden başka bir bölgede yükseliyormuş gibi ayrı olmak zorundadır, zira fark etmek, ayırt etmek için konumlanılması gereken yer orasıdır ve deha her şeyi kucaklamalı ve her şeyi ayırt etmelidir."
Devasa olaylar arasında koşan insan yavaş yavaş yitik kimliklerini arayan İnsan-Atom'a dönüşüyor. Kısa vadeli cisimlenmelerinin peşinden koşuyor, insan-ötesi bir üst zekâya hizmet etmeye müsait bir molekül torbası haline geliyor.