Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
280 syf.
10/10 puan verdi
Düşerken tutunduğunu bırakamazsın, unutamazsın, vazgeçemezsin..
Allah kimseyi düşürmesin diyelim öncelikle. Ama Düşersek de tutunduğumuz yürekler İnşaAllah hep vefâlı, vicdanlı, merhametli olur. Esselâmu aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berekâtûhû .. بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم Her ne kadar dini kitap olmasa da düstur üzere böyle başlıyoruz yorumlara hep. Çizgimizi bozmayalım.. ☻ En
Düşerken
DüşerkenTarık Tufan · Doğan Kitap · 20226,2bin okunma
·
Puan vermedi
Bu kitabı küfür etmeden anlatmak çok zor. Julia Quinn’i eğer anadolu çomarları 20 yıl bi odaya kapatıp işkenceyle bu kitabı yazdırmadıysa bu kitabı yazmanın herhangi bir mantıklı açıklaması yok. Bu kadar kadın düşmanı, iğrenç, tiksindirici bir kitap daha okumadım. Sözde “ana karakter Anthony” korku romanının kötü adamı mı, romantik bir kitapta ana
En Çok Beni Sev
En Çok Beni SevJulia Quinn · Epsilon Yayınları · 20191,409 okunma
Reklam
Bugün yeniden doğdum
Herşey gelir geçer de önemli olan o zor zamanlarda yanınızda kimin olduğu. Bir hastane köşesinde sırtınızı kimin sıvazladığı.. Her zorluk atlatılırda bunlar unutulmaz. Vefa en büyük bağdır..🙏03.05.2024
“zor olan ölmek değil, zor olan ölmeye karar vermek”
Zihin Toparlamaca
Bel fıtığı ameliyatımın üzerinden bir ay geçti. Zannettiğimden, beklediğimden daha yavaş olsa da bedenen toparlanırken zihnen de toparlanmam gerekiyor, diyerek kitabın kapağı açıldı. Aslında bir diğer sebep de; arada bir gelen, acaba fıtık tekrarladı mı, ameliyat başarısız mı oldu, diye beni siterese sokan ağrılarımın olmadığı zamanlarda, oturmam
Çukur
Modern Kore edebiyatından Çukur! Biraz farklı kültürlerin edebiyatını tanımak hevesiyle önce Japon edebiyatına sardım. Haruki Murakami, Osamu Daza falan derken oradan Arap edebiyatına atladım. Necip Mahfuz, Nizâr Kabbani filan... Sıra geldi Kore edebiyatına. Aradığımı buldum mu, tartışılır. Adının hiç de önemli olmadığı bu çekik gözlü
Reklam
Senin için yasak dediler -yasaklar çiğnemek içindir dedim. Senin için imkansız dediler -önemli olan imkansızı başarmak dedim. Senin için olmaz dediler. -dünyada olmayacak şey yok dedim. Senin için zor dediler -kolay olsaydı değerli olmazdı dedim. Onda bulduğun nedir ki dediler -herkeste arayıp bulamadığım dedim. Senin için o ne dediler -hayattaki gülen yüzüm dedim. Ona öyle nasıl bağlandın dediler. -ben değil " o bağladı " dedim. O da senin gibi sevdi mi dediler işte cevap veremediğim tek şey buydu.. Eğer bunu bilmiyorsan vazgeç dediler -Vazgeçecek olsaydım "sevmezdim "dedim
"Beraberlik ölü ise, ayrılmak, çürüyen iki parçanın birbirinden zahmetsizce kopması demektir. Çürümek acı vermez, ölü olan çürür. Çürüdüğünü anlatmak kolay değil, ölü olduğunu ikrar etmek ise çok zor."
Asıl zor olan, insanlarla birlikte yaşamak değil onları anlamak.
Sayfa 303Kitabı okudu
Önemli şeyler daima zor anlaşılır. Çoğu insan gayet normal olan şeylerin farkına varmadan yaşamlarını sürdürür. Olgulara yüreğinin penceresinden bakmazsan tam olarak göremezsin. En önemli şeyler de gözle görülemez.''
Sayfa 23 - Küçük Prens'ten alıntıKitabı okuyor
Reklam
Yani yalnızlık denen nane, öyle şarkılarda anlatıldığı gibi insanın üstüne gece vakti çökmüyor. Tam tersine gece vakti seyreliyor yalnızlık, hazmı kolaylaşıyor. Zor olan, güneşin parladığı öğle vakitleri, öğleden sonraları, pazar sabahları, cıvıl cıvıl piknik yapılan ikindiler.. Geceler güzel. Bu arada hava da iyice karardı. Oh be !
Bu "bana ne derler" durumu sevimli, saygılı ama içi boş insanlar yaratır. İpleri başkalarının elinde olan kukla misali. En zor anlarda bile hissettikleri "makbul olan" olacaktır..
Sürgünde toplam 310.000 kişi öldü. (Sürgün sırasında doğup ölenler hariç, nüfusun %60'ı.) Nakledemedikleri insanları hemen orada öldürüyorlardı. Sadece bir gün içersinde 12.000 insan öldürülmüştü. Şato köyünde, geçilmesi zor dağ patikalarında yürüyen ve kucaklarında bebekleri olan kadınlara bile acımamış, nehre atmışlardı hepsini. Filistinli çocukları katletmeyin deyip Suriye'yi bombalayan Rusya'nın İsrail'den beter olması şoku. Küfür tek millet.
127 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İyi akşamlar arkadaşlar beni tanıyanlar bilir ben hikaye kitaplarını okumayı severim. Kitapda ki her hikaye de ayrı evlere, hayatlara misafir oldum, kiminde hüzünlendim, kiminde sinirlendim diyebilirim. Bir hikaye de aşk acısı okurken, bir hikaye de kaybını arayan bir kadını diğer hikayede ise bir gencin hikayesini okudum ama beni en çok kitaba adını veren Bahtiyar'ı Kim Ağlattı isimli hikaye etkiledi. Kitap yazar @erhanhocaylatarzitarih beyin kaleminden #Bahtiyarıkimağlattı isimli kitabı. Dünyaya Dawn Sendromlu olarak dünyaya gelen Bahtiyar Ağa olan babası tarafından kabullenilmez, sevilmez, hele bir de bir kardeşi daha olunca iyice ötelenir, zor günler başlar, ama ağanın beklemediği bir şey olur oğullarından birisi vefat eder. Sizce hangi evladı vefat eder. Bence bu hikayeyi ötekileştirme yapan özel çocuklarımızı kabul etmeyen kişiler okumalı. Bana bu güzel kitabı tavsiye eden @morhayalperisininkitapligi Canıma çok teşekkür ederim, inşallah bir çok güzel kitapları birlikte okuruz. Yazar @erhanhocaylatarzitarih beyin kalemi daim olsun. @ss_yayinlari #neokudum #kitap #kitapönerisi #tavsiyekitap #keşfetteyiz #okumazamanı #vuslatınkitapkurtları #yorumzamanı #kitapcandır #benokudumsırasendeoku #heryerdeokuyanlar #kitaplaryolda #hikayekitapları #kitapsevgisi #kesfet instagram.com/p/C6hLc-jNQYG/?...
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?Erhan Metin · Bir Kitap · 202312 okunma
392 syf.
10/10 puan verdi
1811 yılında Jane Austen'in yayımlanan ilk kitabı akıl ve tutkudur.Yazarın kalemini çok beğeniyorum özellikle eserlerinde güçlü kadınlara yer vermesi beni kendisine hayran bıraktı. Önce kitabı okuyup sonra filmini izledim gerçekten muhteşem bir eser. Yazar eserde iki kız kardeş üzerine yoğunlaşmış. Babaları vefat eden Elinor ve Marianne 'nin başlarından geçen olayları anlatan bir dönem kitabı. Kitabı okurken yıllar öncesinde olan olayların günümüzde bile halen devam eden etkisini hissettim . Kötü bir yenge ,eşinin ağzına bakıp anne ve kız kardeşlerini zor durumda bırakan bir abi . Elinor ve Marianne birbirlerinin zıttı iki kardeş. Elinor akıllı, sakin birisidir .Marianne ise tam tersi haylaz,kurnaz birisidir. Abisininde isteği üzerine iki kız kardeş anneleri ile birlikte çiftlikten ayrılıp başka bir kasabada ev kiralayıp orada yaşamaya başlarlar. Film tadında olan kitap burada başlıyor. Aile değerlerini ve akrabalık ilişkilerini ele alan bu kitabı okurken çok keyif aldım. Kitabı okurken Elinor ve Marianne'yi evin penceresinden izler gibi hissettim .
Akıl ve Tutku
Akıl ve TutkuJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20196,4bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.