Filistin, tarihinin derinliklerinde yaşadığı zorluklara rağmen, bugün hala direniş ruhuyla ayakta duran bir toplumdur. Unutulmamalıdır ki, Filistin halkı, hem tarih boyunca yaşadıkları zulümlere hem de günümüzdeki soykırıma karşı mücadele etmektedir. Bu mücadele, insanlığın adalet ve özgürlük arayışında önemli bir rol oynamaktadır. #rafah #filistin
Dünyadaki en cesur manzara, büyük bir adamın zorluklara karşı mücadele ettiğini görmektir.
Reklam
Üşenmek mi, Yoksa İstememek mi?
Başarı ve Tembellik Arasındaki İnce Çizgi: Üşenmek mi, Yoksa İstememek mi? Günümüzde birçok insan, başarıya giden yolda karşılaştıkları zorluklara karşı koyabilmek için sürekli bir mücadele içindedir. Ancak, bazıları için bu mücadele, sadece tembellik veya üşengeçlikten kaynaklanmaz; aksine, içsel bir isteksizlik veya ilgi eksikliği söz konusudur. İşte burada, üşenmek ile istememek arasındaki ince çizgiyi çekmek önem kazanıyor. Üşenmek, genellikle kolay yolu seçmekle ilişkilendirilir. Örneğin, bir öğrenci, ders çalışmaktan kaçınarak televizyon izlemeyi tercih edebilir. Bu durumda, motivasyon eksikliği veya tembellik etken olabilir. Ancak, aynı öğrenci, matematik dersini sevmiyor olabilir ve bu nedenle ders çalışmaya isteksiz olabilir. Burada, üşengeçlik değil, daha çok bir tercih meselesi söz konusudur. Eğitim sistemimizde, genellikle üşenmenin önüne geçmek için disiplin ve motivasyon üzerinde durulurken, öğrencilerin gerçek ilgi alanlarına odaklanması ve onları motive edecek alanlara yönlendirilmesi ihmal edilir. Öğrencilerin sadece üşendikleri için değil, aynı zamanda gerçekten istemedikleri için de başarısız olabileceği gerçeği göz ardı edilir. Bu noktada, eğitim sistemimizin öğrencilerin ilgi alanlarını keşfetmelerine ve bu doğrultuda motive olmalarına daha fazla odaklanması gerekmektedir. Başarıyı sadece tembellikle mücadele ederek değil, aynı zamanda gerçek istek ve tutkuyla hareket ederek elde etmek mümkündür. Bu nedenle, üşenmek ile istememek arasındaki farkı anlamak, başarıya giden yolculukta önemli bir adımdır. R. Büşra Akın
8 Mart sadece bir gün değil, kadınların eşitlik ve adalet için mücadele ettiği bir sürecin parçasıdır. Kadınlar günü sadece kutlama değil, aynı zamanda eşitsizliklere karşı mücadelede bir hatırlatıcıdır. Bugünü sadece kutlamak yerine, kadınların karşılaştığı zorluklara dikkat çekmeli ve eşitlik için birlikte hareket etmeliyiz.
KUR'ANDA MÜMİNLERİN ÖZELLİKLERİ KENDİMİZE BAKALIM
Bu özellikler bizde yok ise sorun bizde ve bu sorun göz ardı edilebilecek bir sorun değil 👉Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla, 👉1. İnsanlar arasında adaletle hükmederler. (En’am-151) 2. Allah'a asla şirk koşmazlar. (Furkan-68) 3. Namuslarını (ırzlarını) korurlar. (Furkan-68) 4. Hakkı bile bile gizlemezler. (Bakara-44) 5. Namazlarını
Acı Çekmek Haz mı verir insana!
Hayat esasen duygusal bir yolculuk ve bu yolculukta zaman zaman acı çekmek gibi yıpratıcı dönemeçler de mevcut... Birçoğumuz hayatın iniş çıkışlarına ve duygusal zorluklara karşı direncimizi sağlamlaştırmak için mücadele ederken, Bazen acı çekmek, hüzünleri içselleştirmek ve geçmişin matemine sarılmaktan gizemli bir haz aldığımız da olur. Bu garip çekim, bizlere esasen insan psikolojisinin karmaşıklığına dair sıra dışı bir pencere sunuyor. İnsanlar neden acı çekmek, hüznü boyutlandırmak ve geçmişin yükünü hiç bırakmamacasına taşımaktan "bir tür tuhaf zevk" alırlar? İnsan psikolojisi acının ve hüznün çekiciliğini, geçmişin matemini tutmanın zevkini körükleyen karmaşık bir laboratuvar gibi sanki... Bu yazıda duygusal labirentlerin içinde dolaşarak, acı çekmek, hüzünleri beslemek ve geçmişin matemini yaşamanın ardındaki psikolojik katmanları keşfedeceğiz... ***Dr.Cüneyt Yardımcı***
Reklam
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.