-Zübeyde Hanım, M. KEMAL ATATÜRK
"Sen bir evlat yetişirdin. O evlat bir millet yetiştirdi. Senin de Anneler Günün kutlu olsun Zübeyde anne..."
Bir anne tüm dünyayı değiştirebilir...
Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım, şefkatli, anlayışlı, sabırlı, feragatli, duygulu, temiz özlü, fedakâr ve her bakımdan mükemmel olan Türk kadınının ve Türk anasının timsalidir. "Her büyük adam bir kadının eseridir." Türk milletine dâhi Atatürk’ü armağan eden de nur yüzlü bir Türk kadını Zübeyde Hanımdır. Vaktiyle Türk milletinin üzerine çöken kara talih, bu nurlu Türk kadınının, kucağına yeni doğmuş altın saçlı oğlunu alıp emzirmeğe başlamasıyla aydınlığa ve kurtuluşa doğru dönmüştür. Çünkü ileride bu oğul, bu milletin kurtarıcısı ve önderi olacaktı. Sevgi ve özlemle...
Reklam
Sihir Sekiz madde altında toplamıştır: 1. Keldânîler’in sihri. Yıldızperestliğin hâkim olduğu, dünyanın yıldızlar tarafından yönetildiğine inanılan bu kültürde, tılsım da denilen bu sihir çeşidinin gök cisimlerinin yardımıyla yapıldığına inanılırdı. 2. Güçlü ruh (nefis) sahiplerinin sihri. Bazıları, insanın ruhu uygun biçimde eğitilirse gizli şeyleri görecek düzeyde duyu, algı ve irade gücünün geliştirilebileceğini, bu sayede başkalarınca imkânsız gibi düşünülen birçok bilgi edinebileceğini, işler başarabileceğini söylerler. 3. Yerdeki ruhlardan yardım alınarak gerçekleştirilen sihir. İnsan ruhunun bu ruhlarla veya cinlerle bağlantı kurması suretiyle yapıldığına inanılan sihirdir. 4. El çabukluğu ve algı yanıltmaları şeklindeki sihir. Hokkabazlık, gözbağcılık gibi uygulamalar bunun örneğidir. 5. Bazı teknik cihazlarla sergilenen sihir. Maharetli bir aleti kullanarak bununla ilk defa sergilenen görüntüler (ses çıkaran heykeller, ışık gösterileri gibi), işin mahiyetini bilmeyen insanlarca olağan üstü sanılır. 6. İlâçlar yardımıyla yapılan sihir (sporcunun doping yapmak suretiyle normal gücünün üstünde performans göstermesi gibi). 7. Kalbi bağlayarak yapılan sihir. Sihirbazın, şarlatanlık yaparak, ism-i a‘zamı bildiğine, bununla istediğini yapabileceğine muhatabını inandırmak suretiyle onu etki altına alıp dilediğini yaptırmasıdır. 8. Kovculuk yapmak, insanları birbirine düşürmek suretiyle yapılan sihir. Râzî, bunun insanlar arasında yaygın olduğunu da belirtir.
Saptırıcı Kitaplar Hakkında
Saptırıcı kitapların haram olması hususunda: sapıtırıcı kitap şu demektir: bir kısım insanların fikirleri üzerinde etki bırakabilen, insanların okuması halinde onların düşünsel seyrini saptırabilecek kitaplardır. Yoksa saptırıcı içeriği olup da insanların fikirlerini değiştirme etkisi göstermeyen batıl kitaplar saptırıcı kitap olarak tanımlanmaz. Önemli olan kitabın insanların fikirlerini saptırabilmesidir. Bu tür kitaplar ise okuduğu fikirleri tahlil edip eleştirebilme yeterliliği olmayan kimseler için haramdır. Konuya hakim ve Alim olan kimselerin bunları tahlil etmelerinde, okumalarında, kütüphanelerinde bulundurmalarında sakınca yoktur. İnancınızda gerekli düzeyde ilim sahibi olun. Ancak o zaman inancınızın aleyhine kitap ve fikirleri okuyabilir ve tahlil edebilirsiniz. Çocuklarınızı başıboş bırakmayın çünkü onlar saptırıcı kitaplara kapılabilirler. Onları hakkıyla eğitin ki kendisine gelen fikri tartabilip doğru ile yanlışı ayırabilir durumda olsun.
Zat-ı Aliniz :))
Şimdi 'bayan' kelimesine de ifrit oluyorlar. Ben seviyorum, yüksüz bir kelime (kadın ve hanım ağır yüklü kelimeler). İlle de birinin beni mevzu etmesine tahammül edeceksem, göndereni olmamasını tabii ki tercih ederim. Her halükarda en tercihe şayan olanı, şu common law sistemlerinde hakim muhatap alındığında söylenen 'your highness' olurdu; zat-ı aliniz. Neyse fazla açılmanın faydası yok. Zübeyde Çakır
♦️IKRAH (HEREC) DEDİKLERİ BİR KONUDA VEYA BAŞKA BİR SEBEBLE TAĞUTA MUHAKKEME OLUNABİLİRMİ ⭕BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM ✅ Allah subhanehu ve teala,ya hamd eder, yalnız O’na boyun eğer, yalnız O’ndan yardım dilerim. Allah subhanehu ve teala’dan alınmayan bütün ölçüleri reddeder, yalnızca Kur’an’dan kaynaklanan mikyasları
Reklam
291 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.