İşte Zübeyde Hanım'ın bir gün ve heyecanlı bir anında, içinden gelen bir duygu hamlesi ile oğlunun eline sarılması, onun elini öpmesi bu sabah ziyaretlerinden birisi sırasında olmuştur. Mustafa Kemal şaşalar: "-Ne yapıyorsunuz anne," diyerek, elini çekmek ister. Fakat Zübeyde Hanım'ın mantığı kuvvetlidir: "-Ben senin ananım. Sen benim elimi öpmekle bana karşı olan vazifeni yapıyorsun. Fakat, sen vatanını ve milletini kurtaran bir devlet reisisin. Ben de bu milletin bir ferdiyim ve onun tebasıyım. Elini öpebilirim..."
Atatürk’e olan sevgisi Hayriye Hanım’ın anlatımlarında da vardır ve Milli Mücadele döneminde Berlin’den yapılan çalışmaları da anlatır: “Atatürk ile çok ileri dosttular. Bu dostluk Selanik’te başlamıştı. Annesi ve kız kardeşini bize getirmişti. Zübeyde Hanım, bir oğlum Mustafa ise bir oğlum da Talat’tır derdi.
Reklam
başlığı 60 karaktere neden indirdiniz?
armstrongun kitabındaki Mustafa Kemal ve ailesi hakkındaki yanlışları Mr. Armstrong'un "Bozkurt" kitabına göz gezdirmeye devam edelim: Eserin 17. sayfasında yazar, Mustafa Kemal'in ailesini, çocukluğunu anlatıyor: Babası fakir, önemsiz, hiç kişiliği olmayan bir adammış. "Çocukluğunda Sırp
Atatürk, iyi aile çocuğu idi. Babasını bilmez. Üvey babası Ragıp Bey'i önceleri hiç sevmemişti. Fakat her türlü güçlükleri yenerek kendisini yetiştiren anasına aşk ile bağlı idi. Onu, çocukluğundan bu devlet ve milletin en büyüğü olduğu güne kadar daima saymıştır. Her eve gidişinde anasının elini öpmek âdeti idi. Subay, komutan, başkomutan ve devlet başkanı o, anasının yanında daima eski "Mustafacık"tı. Mütarekede anası İstanbul'da iken, işgal kuvvetleri evini basmışlar, ona çok çile çektirmişlerdi. Bu ana, sevgili yavrusunun padişahın askerî mahkemesinde idama mahkum edildiğini gazetelerde okuduğu gün, ömründen belki yıllar kaybetmişti. İlk fırsatta kendisini Ankara'ya, Çankaya'daki evine getirdi. Buluştukları zaman Atatürk, yine anasının elini öptü. Fakat anası, oğlunu bağrına basacağı yerde eline sarıldı. Atatürk: - Ne yapıyorsun anne? diyerek elini çekmek istedi. Anası Zübeyde Hanım, pek ciddileşerek: - Ben senin ananım, dedi, elimi öpmekle vazifeni yapıyorsun. Fakat devleti ve milleti kurtardın. Ben de bu millettenim. Elini öpmeliyim, dedi.
Sayfa 117Kitabı okudu
Özellikle dindar ailelerde babanın çocuklarının doğum tarihini evdeki Kuran’ın iç kapağına yazması gelenekti ve herhalde Atatürk’ün ailesinde de bu tarih not edilmişti. Ama annesi Zübeyde Hanım, evde iki Kuran olduğunu ve çocukların doğumlarının kaydedildiği Kuran’ın ise kaybolduğunu söylemişti.
Mustafa Kemal'in zuhuru, tarihin az görülmüş mucizelerden biridir; çünkü Ali Rıza Efendi'yle Zübeyde Hanım'ın bu çocuklarının ileride memleketin kurtarıcısı yapacak herhangi bir soy işareti de ortada yoktur.
Reklam
593 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.