.
.
.
"...
Yine de fahişelerin kaynadığı yerleri, onların balolarını, kafelerini, sokaklarını seviyordu; onlarlarla temas halinde olmak, konuşmak, onlara sen demek, ağır parfümlerinin kokusunu içine çekmek, kendini onların yanında hissetmek hoşuna gidiyordu. Nihayetinde kadındı bunlar, aşk kadınları. Onları aile erkeklerinin yaradılıştan duydukları aşağılamayla hor görmüyordu. "
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları