39/ Zümer Suresi
29. Allah, aralarında anlaşamayan birkaç ortağa bağlı bir kimse ile tek bir kişiye bağlı bir kimseyi örnek verdi: Bu iki kimsenin durumu hiçbir olur mu? Övgü yalnızca Allah'a özgüdür. Ama çokları bilmiyorlar. 30. Kuşkusuz sen ölümlüsün, kuşkusuz onlar da ölümlüdürler. 31. Sonra Kıyamet Günü hepiniz Rabb'inizin huzurunda davalaşacaksınız.
"Muhakkak ki sen de öleceksin, onlar da ölecekler." Zümer Süresi, 39:30.
Reklam
Efendimiz (sav)'i defnettik'ten sonra geri dönerken Enes (radıyallahu anh) diyor ki; Efendimiz (sav)'in kızı ile karşılaştım. Dedi ki; Enes! Rasulullah'ı gömdünüz mü? Dedim ki; Evet! Gömdük. Dedi ki; Üzerine toprak mı attınız? Evet.. Dedim. Dedi ki; Rasulullah'ın üzerine attınız ya, Buna nasıl dayanabildiniz? Sonra o da bende ağlamaya başladık... Ona ne diyeceğimi bilemedim. Gerçekten! Gerçekten Rasulullah'a toprak atmaya nasıl dayandılar? Gel gör ki Allah'ın dünyada ki kanunudur bu. Şüphesiz sende öleceksin onlarda. Zümer suresi 30
Şeriat ve Kadın 2
Evlilikte olduğu gibi toplum yaşamlarında da kadının karar alıcı rollerde görünmesi, örneğin halifelik, kadılık ya da imamlık gibi işler yapması önlenmiştir. Yine bundan dolayıdır ki Kur'ân'a, Tanrı'nın kadınlardan peygamber göndermediğini, meleklerini dahi dişilerden değil erkek cinsinden seçtiğini ve çünkü eksik akıllı olarak
Tanrı'nın Elindeki Terazinin Dengesi Yok
Tanrı, dilediği kimsenin rızkını geniş, dilediğininkini de dar yapar ... " (Ra'd Suresi, 26. ayet.) "Senin Efendi Tanrı'n (Rabb), rızkı, dilediğine geniş, dilediğine dar yapar ... " (İsra Suresi, 30. ayet). "Tanrı kullarından kimine rızkı geniş, kimine dar verir. Kuşkusuz Tanrı, her şeyi BİLEN'dir." (Ankebı1t Suresi, 62. ayet.) (Aynı açıklamayı yapan ayetler için bkz. Rum Suresi, 37. ayet; Sebe' Suresi, 36 ve 39. ayetler; Zümer Suresi, 52. ayet; Şura Suresi, 12. ayet.) "Efendi Tanrı'nın rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar?! Dünya yaşamında, onların (kulların) geçimlerini aralarında biz bölüştürdük de, birbirlerine iş gördürsünler (kimi ÇALIŞAN, kimi ÇALIŞTIRAN olsun) diye, kimini (zengini) kimine (az varlıklıya ya da yoksula) derecelerle ÜSTÜN kıldık ... " (Zuhruf Suresi, 32. ayet.)
Kur'an'ın Tanrı'sının Sınıf Ayrımı
Kur'an'da birçok ayette, Tanrı'nın, "dilediği kimselerin rızkını BOL, dilediği kimselerin rızkınıysa DAR yaptığı" anlatılır. (Örneğin, bkz. Ra'd Suresi, 26. ayet; İsra Suresi, 30. ayet; Kasas Suresi, 82. ayet; Ankebı1t Suresi, 62. ayet; Rum Suresi, 37. ayet; Sebe' Suresi, 36. ayet; Zümer Suresi, 52. ayet.) İnsanların kimini neden İŞÇİ, kimini neden PATRON, işveren yaptığını, bu alandaki politikasını da anlatır Kur'an'da: Diyanet'in resmi çevirisinden: "Ey Muhammed! Rabbinin rahmetini onlar mı taksim edip paylaştırıyorlar? Dünya hayatında onların geçimlerini aralarında BİZ TAKSİM ETTİK. Birbirlerine İŞ GÖRDÜRMELERİ İÇİN KİMİNİ KİMİNE DERECELERLE ÜSTÜN KILDIK. Rabbinin rahmeti, onların biriktirdikleri şeylerden daha iyidir." (Zuhruf Suresi, 32. ayet.)
Reklam
1- Kuran ayetlerini inkar etmek Onlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na kavuşacaklarını inkâr eden, böylece amelleri boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız kimselerdir. (Kehf 105) 2- Haram – helal koymak, haramları önemsememek, haram olduğunu kabul ederse günahkar olur. Dilleriniz yalana alışageldiğinden
Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki, Muhammed ölümü tatmıştır. Zira o aramızda iken şu âyeti okumuştu: "Muhakkak sen de öleceksin, onlar da ölecekler. Sonra şüphesiz, siz de kıyamet günü, Rabbinizin huzurunda davalaşacaksınız." ❀(Zümer Suresi, 30-31)
" Ey Rasulüm! Sen de öleceksin, onlar da ölecekler sonra siz kıyamet günü Rabbinizin divanında davalaşacaksınız."(Zümer Suresi 39/ 30-31)
Sayfa 27
İSTİKBAR (KİBİRLE AZMA) KODAMANLARI
Kendini büyük görmeye Kur'an dilinde istikbar denmektedir. İsim ve fiil halinde 30 küsur yerde geçen istikbâr, kibir kökünden türemiş bir sözcüktür. İstikbâr, istiz'afın karşıtı olarak kullanılır. İstiz'afa uğratılanlar, istikbâr sergileyenlerin tasallut ve zulmüne maruz kalırlar. Kendini büyük görmek ve bu görüşü azgınlık noktasına taşımak, Kur'an'ın nefret ettiği sapmalardan biridir. Bireysel olanı vardır, toplumsal olanı vardır. İstikbâr, teref yani servetle şımarma illetine tutulan kodamanlar zümresinin hastalıklarının en önde gelenidir. İstikbârın ilk mümessili olarak İblis gösterilmektedir. İblis "Âdem'e secde et!" emri karşısında isyan etmiş, "Ben Âdem'den üstünüm, ona secde etmem!" demişti. (Bakara, 34; Zümer, 59) İstikbâr, büyüklük kuruntusudur, bir hastalıktır. Kur'an, kendine özgü üslubu içinde büyüklük kuruntusuyla gerçek büyüklüğü birbirinden ayırır. Sâd suresi 75. ayet İblis'e şu sorunun sorulduğunu bildiriyor: "İstikbâr mı gösteriyorsun, yoksa gerçekten yücelmiş olanlardan mısın?" Böylece İblis'in secde etmeyişinin bir büyüklük kuruntusu olduğu, gerçek bir büyüklükle ilgisi bulunmadığı anlatılmış oluyor.
Sayfa 331Kitabı okudu
189 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.