İnlemeye başladı sabah rüzgârı,
Ama gece bilmedi bitmek:
Devasa tezgâhında kasvet ağları
Dokundu ilmek ilmek:
Ve biz dua ettikçe, korkumuzu artırdı
Güneşin Adaletini beklemek.
İnleyen rüzgâr esip geçti
Ağlayan zindan duvarlarından:
Duyduk dakikaların gidişini,
Ağır ağır, demir tekerlek gibi:
Ey inleyen rüzgâr! Biz ne yaptık
Ki bunları görmeye mecbur kaldık?