Z. N.

Daha küçük ve zayıf olanı aşağılamak kendini güçsüzlük duygularının egemen olmasına karşı korumanın en iyi yoludur; ayırma mekanizması yoluyla benlikten uzaklaştıran zayıflığın ifadesidir. Gerçekten güçlü bir insan çaresizliği yaşamış olan ve bazen çaresiz kalabileceğini bilen bir kişidir; dolayısıyla başkalarını aşağılayarak gücünü sergilemeye ihtiyacı yoktur.
Reklam
Çünkü bize canlılık veren, yaşamımıza derinlik katan ve bizi belli düşüncelere kavrayışlara yönelten yalnızca "iyi" ve "güzel" duygular, "hoşa gidenler" değildir; çoğu zaman özellikle bizi tedirgin eden o uyumsuz, kaçmaya çalıştığımız duygulardır: Çaresizliğimiz, utançlarımız, kıskançlıklar, şaşkınlıklar, öfkeler ve derin bir yas.
... istenmeyen duygularımıza, özellikle de acıya karşı giderek farklı bir tavır kazanırız: Artık eski davranış şemasına (düş kırıklığı-acıyı bastırma-bunalım) aynen uymak zorunda olmadığımızı, çünkü düş kırıklığımızla başa çıkmak için elimizde başka bir imkan daha bulunduğunu keşfederiz ki bu da acıyı bastırmaktan vazgeçip onu dolu dolu yaşamaktır... Geçmişte olanlara, dolayısıyla benliğimizin ve yazgımızın şimdiye kadar gizli kalan yanlarına bizi ulaştıracak olan duygusal geçit bize kapılarını ancak böyle açar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Fakat yara ancak yitirilenlerin, özellikle de yaşamın belli kritik bir evresinde yitirilmiş olanların yası yaşanabildiği zaman kapanır.
Felaketler yaşayan insanlar bunalıma girmezken çok iyi koşullarda olan, üstün yeteneklere sahip pek çok kişi bunalımlar içinde kıvranmaktadır. Neden? Çünkü bir insan kendine sahip olduğu özelliklere göre değer biçmediği, öz değerlilik bilinci, duygularının gerçekliğinden kaynaklandığı zaman bunalıma girmez.
Reklam
Reklam
1.058 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.