zuhal

Reklam
"Karım çekip gitti," dedi. "Ama eviniz bir kadının çekip gittiği bir eve benzemiyor," dedim. Bir kadının gittiği, evden belli olur. Kadın giderken düzeni götürür bir kere. Yaşayan ev sarsılır. Ev dediğiniz şey küçük büyük elementlerden oluşur. Kadın olan evde, erkeğin anlamayacağı bir denge vardır elementler arasında. Erkek her birine vakıf olduğunu düşünse bile, onların nasıl bir uyumla işlediğini bilemez. Kadın gidince evin dokusu bozulur, susuz kalmış çiçeğe benzer, solar. Küçük şeylerin izi silinir. Eşyanın dili tutulur, ev sağırlaşır.
Sayfa 65
İki kelimeli korkunç bir cümle bu: Vakit geçer!
Sayfa 35

Reader Follow Recommendations

See All
"Bir şeyleri başarmıştım. Bir şeyleri başarmak için daha zaman vardı. Bazı şeyleri hiç başaramayacaktım. Hepsinin toplamı hayattı."
Sayfa 190
"Boşluğun bir ağırlığı yok sanırdım, meğer boşluk duyguların en ağırıymış."
Sayfa 174
Reklam
Herkesin uzun yaşamak istediği ama kimsenin yaşlanmak istemediği çelişkili zamanlardaydık. İnsan ömrü sanki bebeklik, çocukluk ve ergenlik olarak üç çağdan oluşuyordu. Yaşlılık yoktu. Birileri daha az gençti, birileri yaş almıştı, birileri yaşını hiç göstermiyordu, ama kimse yaşlı değildi. Yaşlılık "estağfurullah"tı, "yok canım"dı, "daha dur"du. İnsan tüm çabalarına rağmen hâlâ ölümlüydü, doğaya bu kadar kibirle meydan okumak nafile bir girişimdi.
Sayfa 13
Yürümek düşünmekti. "Yürüyorum, öyleyse varım" diye bir cümle var mı acaba? Kesin vardır. Tarih bu kadar doğru bir tespiti atlamış olamaz.
Sayfa 9
118 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.