Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Elif Hacımustafaoğlu

Elif Hacımustafaoğlu
@06Dionysus
7 okur puanı
Haziran 2019 tarihinde katıldı
530 syf.
7/10 puan verdi
Kırmızı ve Siyah
Yazarın ilk okuduğum kitabıydı. Yer yer çok heyecanlı ama maalesef yer yer de inanılmaz sıkıcıydı. Yine de 600 sayfalık kitabı bitirebildiğime göre dili yeterince akıcı diyebiliriz. Fransada o dönemdeki salon ortamını, baloları, uzun yemek sohbetlerini merak ediyorsanız sevebilirsiniz. Dönemin siyasi ve toplumsal yapısına ışık tutan bir eser. Başkahramanımız olan Julien bir taşralı olarak soyluların arasında onlardan tiksinerek çalışıyor. Din adamı olarak yükselme isteği ise inançlı olmasından değil, hırslı olmasından geliyor. Kitap boyunca ruhundaki erdem ve hırs çatışmasını görüyoruz. Aşık olduğu kadınlara bile bir "başarı" gözüyle bakıyor, sevgisine karşılık verildiğinde oyunu kazandığını düşünüyor. Bu durum okuyucu olarak karaktere antipati duymamızı sağlasa da, Julien'in yaşında olan ve böyle bir kişiliğe sahip bir insan için çok gerçekçi. Başka karakterlerin aşklarının da gurur ve erdemle çatışmasını, ruh hallerinde değişimleri görüyoruz. Bu açıdan karakter tahlilleri çok başarılı ve realist. -spoiler- Fakat ne yalan söyleyeyim, her ne kadar Julien'i anlayabilsem de bu hazin sonu hak ettiğini düşünüyorum. Hiç üzülmedim açıkçası. Aynı şekilde Mathilde karakteri de hatalarının bedelini ödedi. Tek üzüldüğüm karakter bir çocuk kadar saf olan temiz ruhlu kadın, Madam de Renal :( -spoiler-
Kırmızı ve Siyah
Kırmızı ve SiyahStendhal · Atlantis Yayınevi · 20159,9bin okunma
Reklam
530 syf.
7/10 puan verdi
Kırmızı ve Siyah
Kırmızı ve SiyahStendhal
8/10 · 9,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
148 syf.
7/10 puan verdi
Yaşlı Adam ve Deniz
Kitabın başlarında oldukça sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Yazarın dili sade ve berrak fakat anlatılan şeylerin monotonluğu, verilen küçük ayrıntılar beni bunalttı. Hikayenin hızlanmaya ve ilginçleşmeye başladığı yer tabii ki de yaşlı adamın yolculuğundan itibaren olan kısım. Kahramanımız hayatında görmediği büyüklükte bir balıkla karşı karşıya ve onu yakalamak için yer yer ölümü de göze alıyor. Balık, ihtiyar adam ve biz okurlar, denizde açıldıkça açılıyoruz. Uzun süren mücadelenin sonunda ihtiyar başarıyor, balığı yakalıyor; fakat mutluluğu uzun sürmüyor. Balıktan sızan kan kokusunu alan köpekbalıkları, balığı parça parça koparıyor. Yaşlı adam zaman zaman balığı yakaladığından pişmanlık duyuyor fakat ben okurken hiç böyle düşünmedim. Kahramanımız ve balık arasında 2 gün süren bir düello izledik ve galip gelen savunmasız görünen ihtiyar oldu. Köpek balıkları ganimetini alıp götürse de galibiyetini kaybetmiş değil kesinlikle. Hayatta da bazen bir şeyler için çok çabalar, kendimizi paralar ve sınırları aşarız. Sonrasında köpek balıkları gelir ve onu bizden parça parça koparır. Elimizde kalan hayal kırıklığı ve çok değerli olan tecrübedir. Bizim ömür boyu yaşadığımız mücadele bu kitapta ihtiyar bir balıkçı ve kocaman bir balığa indirgenmiş denebilir. İhtiyar, balığı yakalayamasa da onun dönmesini bekleyen dostuna macerasını zevkle anlatacaktır.
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway · Bilgi Yayınları · 202331,9bin okunma
133 syf.
8/10 puan verdi
Cevat Şakir en hazin şeyleri anlatırken bile öyle bir dil kullanır ki, tek bir cümlesiyle yaşama sevinci duyarsınız. Yunan tanrıçalarının siluetini görürsünüz sahilde yürüyen kadınlarda. Denizi öyle bir anlatır ki, dalgaların bir siren gibi sizi çağırdığını duyumsarsınız. Çok yalın, ama çok ihtişamlı. Bu yüzden ne yazarsa yazsın Halikarnas Balıkçısı'nı okumak daima bir zevk benim için. Bu kitaptaki hikayeleri de Anadolu'nun çok içinden. Şehrin göbeği olsun uzakta bir köy olsun, anlatılan insanların var olduğunu ve ne kadar yürek yakıcı olsa da bu olayların günlük hayatta bir yerlerde yaşandığını bilirsiniz . Anadolu yu bütün çekiciliği ve korkunçluğuyla ayaklarınıza serer.
Parmak Damgası
Parmak DamgasıHalikarnas Balıkçısı · Bilgi Yayınevi · 2007164 okunma
Reklam
184 syf.
9/10 puan verdi
Mezbaha 5
Bu incelemeyi bugün, yani Rusya'nın Ukrayna'yı işgale başladığı günde yazmak oldukça ironik. Kitap 2. dünya savaşında esir alınıp Dresden'e götürülen ve Dresden bombalamasına şahit olan Billy'nin savaş esnasında ve sonrasında yaşadıklarını anlatıyor. Yazarın bu kitabı yazma amacının savaşın ne kadar iğrenç ve manasız olduğumu göstermek, sanılanın aksine savaşmaya zorlanan ve ölmeye gönderilen insanların, özellikle çocukların, kutsal bir görevin peşinde olmadığını okuyucuya sunmak. "Çocuklar'ın Haçlı Seferi" nde katılmış olan Billy de hayatı boyunca üzerinden atamayacağı ve belki de aklımı yitirmesine sebep olacak şeyler tecrübe ediyor. Kitap aynı zamanda zaman kavramını ilginç bir bakış açısıyla ele alıyor. Hikayedeki bazı "varlıklar" geçmişi, şimdiyi ve geleceği aynı anda görüyor, tıpkı sıradağlar gibi. Bu da insanı düşünmeye sevk eden noktalardan biri açıkçası. Ben kitabı oldukça beğendim. Yazarın değişik bir tarzı var. Başlangıçta zorlayabiliyor ama okudukça alışıyorsunuz. Lakin sakin kafayla okunması gerektiğini düşünüyorum, zaman yolculuklarındaki git-geller yorucu olabiliyor. Son olarak, dünyada olan biten bütün savaşlar anlatabilecek tek şeyi bırakıyorum: "Cik cik cik?"
Mezbaha No:5
Mezbaha No:5Kurt Vonnegut · April Yayıncılık · 20151,508 okunma
195 syf.
9/10 puan verdi
Mrs Dalloway
Öncelikle kitabın kesinlikle sakin bir kafayla okunması gerekiyor. Olaylar zaten yavaş ilerlediği için ve kitabı asıl güzel kılan şeyler detaylarda olduğu için, çok yoğun olmasa da dikkat gerektiren bir okuma süreci bekliyor okuyucuyu. Hikayemiz, Clarissa Dalloway'in düzenlediği partisine çiçek almak için evden çıkıp Londra sokaklarına adım
Mrs. Dalloway
Mrs. DallowayVirginia Woolf · Karbon Kitaplar · 20184,578 okunma