Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırır beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.
Vakit ikindiyi geçiyordu , içeriye karamsar bir hava dolmuştu, perdeyi aralayıp dışarıyı süzmeye başladı , gökyüzü gri tonlarındaydı , sanki yağmur yağmak istiyorda hali yokmuş gibiydi , pencereyi hafiften açtı , soğuk bi o kadar da nemli bir hava suratını yalayıp odaya doluştu , pencereyi tamamen açtı pencerenin sürgülerinin arası toz ile dolmuştu , silmek istemedi geçip pencereden 57 cm uzaklığında olan sandalyesine oturdu , bu kasvetli hava sanki ona güç veriyordu , bi an masadaki kitabı ilişti gözüne , yanaklarından bir damla göz yaşı süzülüverdi , silmedi , gözlerini yumup içindeki hicranı dinledi..