Üçlemenin ilk romanıymış. Üzüldüm. Çünkü muhtemelen devam kitaplarını okumayacağım. Ağıtçı kadının rüyasının peşinden gittiği şehirlerde karşılaştığı cenazelerin hikayeleri bize ne anlatmak ne vermek istemiştir anlayamadım. Mesela Konya Bursa Erzurum gibi manevi yönü yüksek şehirlerde hep şarapçı içkici tayfanın acıklı(!) hikayelerine denk gelmesi manidar. Diyarbakır’da ilkokul öğretmenine kızıp dağa giden çocuk güzellemesiyse apayrı bir olay.
Dili güzel zaten yazar da şairmiş o belli. Ama kurgu zayıf verilmek istenen mesaj da bana hitap etmedi. Elendi.
Ucunda Ölüm VarKemal Varol · İletişim Yayınları · 20161,893 okunma
Bütün öykülerin ortak noktası sanırım yaşlılık buhranlarıydı. İnsan yaşlanınca neden garipleşir? Ben en çok evden kaçan kadının öyküsünü sevdim “çok kalabalıktınız” deyişi “evde, sokaklarda, dükkanlarda, dolaplarda… Günün birinde kalabalığı silkelemekten ve tek başıma kalmaktan başka bir isteğim olmadığını anlayıverdim.” Aynı değil mi. Ara ara gelmiyor mu hepimize bu. Evin sürekli dağılmasından, yemek seçen çocuklardan, her gün ne yedirsem diye düşünmeklerden falan bir kaçasımız geliyor. Yapmıyoruz ama. Çünkü daha yaşlanmadık. Çocuklar büyümedi. Ve bir sürü başka sebep.
Yaşlılık psikolojisi böyle bir şey mi acaba? Yeniden başlamak için çok geç olması, her şeyden vazgeçiş, hayatın değersizleşmesi sonumuz bu olacaksa ne için çabalıyoruz bu kadar yıl? Ama kitaptaki yaşlıları bizim yaşlılık algımızdan ayıran bir şey var. İçiyorlar. Çakırkeyfler. Yaşlanınca işleri bitmiş. Dünyalık hevesleri kalmamış ama bir amaçları da kalmamış. İnsan yaşlı da olsa bir amaca bağlanmalı. Ahiret inancı bu buhrandan kurtarıyor bence insanı. Ölene kadar uğruna çabaladığın bir şeyler var. Din güzel şey ya. İslam güzel bir şey.
HaziranSelçuk Baran · Yapı Kredi Yayınları · 2020451 okunma
Nedir, yoksulluk çocukları zamanından önce olgunlaştırır. Çocuklara özgü, her fırsatta açılmaya hazır merak tomurcuğu, onlarda kuşkunun terli, sıcak soluğuyla kapanıverir.
Koyacağın sınırlar nedeniyle sana darılacak olanlar sadece artık senden faydalanamayacak olanlardır. Şunu asla unutma ki birine veya bir şeye ‘hayır’ demek, kendine ‘evet’ demektir.