Rupi ile ilk tanışmamız Süt ve Bal kitabı ile olmuştu. İyi ki yazmışsın be Kadın dediğim yazarlardan biri oldu kendisi .Bu kadar içtenlik sadelik ve her kadının söylemek istediğini dile getiren bir yazar. İyi ki tanışmışız seninle. Öncelikle kitabı okuyacaklara bir tavsiyem kadınlara karşı ,kendilerine karşı saygısı olmayan birinin bu kitabı anlayacağını düşünmüyorum. Yazılanları anlamak için biraz oturup düşünün çünkü her cümle o kadar anlam yüklü ki düz bir şekilde okursanız bir şey anlamaz anlamadığınız gibi de kötü yorumlar yapabilirsiniz. Bu zamana kadar bir çok kadının demek istediği ama dile getiremediklerini o kadar güzel yazıya dökmüş ki Rupi hayran kalmamak elde değil. Kitap beş bölümden oluşuyor, Solmak, Dökülmek , Köklenmek, Uyanmak, Çiçeklenmek. Süt ve Bal'dan daha kalın daha yoğun duygulara sahip diyebilirim ama okumayanlara tavsiyem iki kitabı da sakin bir ortamda sıcak bir kahve eşliğinde düşüne düşüne okumanızdır.
" yalnızca beni ürkütene
Açmayı öğrenmişsem bacaklarımı
Nasıl buyur ederim kibarlığını
Seninle yapacak ne bulabilirim
Şiddetse benim için aşkın anlamı
Senin tutku anlayışın bakışmak
Ve bu öyle güzel ki
Benim ki öfke iken
Mümkün mü yakınlaşmak
Keskin uçlar arzuluyorum
Sende ise keskinlik yok
Sadece yumuşak dönüşler
O halde nasıl öğrenirim
Sağlıklı bir sevgiye karşılık vermeyi
Tek bildiğim üzülmekse "
Yalom, varoluşçu Psikoterapinin en önemli yaşayan temsilcilerinden biridir. Aynı zamanda Uluslararası Sigmund Freud – Psikoterapi 2009 ödülünün de sahibidir.
2000 yılında Amerikan Psikiyatri Birliği’nin Oskar Pfister Ödülü’ne layık gördüğü Irvin Yalom’un ödül alırken yaptığı konuşmayı içeren bu kitap, hemen her insanın zihnini kurcalayan sorulara yanıtlar sunuyor.
İnsan neden ilahi bir varlığa inanma ihtiyacı hisseder? Ölüm neden korkutucudur ve insanı dinî teselliye iter? Din ve psikiyatri insan ruhuna nasıl dokunur?
#Alıntılar
-Sizin sevinçlerinizin,kederlerinizin,anılarınızın,hırslarınızın,bireysel özgür irade dediğiniz şeyin aslında geniş bir sinir hücresi ağının ve onlarla bağlantılı moleküllerin davranışından daha fazlası olmaması,şaşırtıcı bir varsayım.
-Her birimizin karanlıkta yol alan yalnız gemiler olduğunu biliyorum ama yine de yakınlardaki diğer gemilerin ışıklarını görmek büyük rahatlık sağlıyor.
-Biz insanların yapısal olarak anlamdan yoksun olan bir dünyaya salıverilme talihsizliği yaşayan, anlam arayışı içindeki yaratıklar olduğu söylenebilir. Hayattaki en önemli görevlerimizden biri, yaşamı desteklemeye yetecek kadar sağlam bir amaç icat etmemizdir.
Sonra da zorlu bir manevra yaparak bu amacı bizzat yazdığımızı inkar etmeyi başarmamız gerekir ki onu "keşfettiğimiz", yani "orada bir yerde" bizi beklemekte olduğu sonucuna varabilelim.
-Hayatın amacının açıkça peşine düşmek, tıpkı Buda'nın söylediği gibi, öğretici değildir: En iyisi, insanın kendini yaşam nehrine bırakması ve bu meselenin akıp gitmesine izin vermesidir.
Din ve PsikiyatriIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20171,240 okunma
Her birimizin karanlıkta yol alan yalnız gemiler olduğunu biliyorum ama yine de yakınlardaki diğer gemilerin ışıklarını görmek büyük rahatlık sağlıyor.
Sizin sevinçlerinizin,kederlerinizin,anılarınızın,hırslarınızın,bireysel özgür irade dediğiniz şeyin aslında geniş bir sinir hücresi ağının ve onlarla bağlantılı moleküllerin davranışından daha fazlası olmaması,şaşırtıcı bir varsayım.
"Bu hücrelerin boş olması gerekiyordu," dedi kız.
"Özel bir durum söz konusu."
Kız, kaşları çatılmış bir halde, uzun bir süre adamın yüzünü inceledi. "Cinayet mi?"
Thorne'un yüzündeki gülümseme genişledi. "Çok naziksin ama hayır. Sadece bir isyan başlattım." Devam etmeden önce tulumunun yakasını düzeltti. "Sabunu protesto ediyorduk."
Kız, kafası daha da karışmış göründü ve Thorne onun hala kendini savunmaya hazır bir şekilde durduğunu fark etti.
"Sabun," dedi tekrar, belki de kızın duymadığını düşünerek. "Cildi fazla kurutuyor."
Kızdan bir cevap gelmedi.
"Hassas bir tenim var."
İlk kitap Cinder yani külkedisini anlatıyordu şimdi ise Scarlet bizim çocukluğumuzun kırmızı başlıklı kızı. İlk kitap da Cinder kraliçe Levana tarafından kim olduğu anlaşılıp hapis edilmişti. Bu kitabımızda Cinderin hapishaneden kaçışına ve kaçtıktan sonra karşılaştıklarını olayları göreceğiz. Gelelim Scarlete kırmızı bir ceketi olan Scarlet 'in babannesinin kaçırılmasıyla başlıyor tüm olaylar. Scarlet babannesini bulmak için Wolf adındaki karakterimizle işbirliği yapıyor . Wolf genetiği oynanmış kurdumuz oluyor. Wolf iyi mi gerçekten Scarlete yardımcı mı oluyor ! Wolf ile Scarlet yolculuğunda karşımıza bir dolu olay çıkıyor. Tabi Cinder Sacarlet ve Wolfun karşılaşıp bir araya gelmesinden sonra heyecan tavan yapıyor. Bu iki kızın yaşadıkları soluğunuzu kesecek cinsten. Levana Cinderin bir an önce bulunması için Prens Kaiyi bir çok şekilde tehdit ediyor tabi onun eşi olup imparotiçe konumuna geçmek içinde elinden geleni yapıyor. İlk kitaptaki heyecan ikinci kitap ta da dozunu düşürmedi. Bir an önce üçüncü kitap can atıyorum ama artık yurt dışında yaşamamdan dolayı kitabı yanıma alamadım ama bir ay sonra kitabı yanıma alıp hemen okuyacağım bu serinin beni bu kadar heyecanlandıracağını tahmin etmemiştim. Tabi kitap yanımda olmayınca fotoğraf ta bu şekilde oldu.
Ben kibriti çaktığım zaman
Her şey kırmızıydı yüzün olarak
Ben kibriti çaktığım zaman
Çünkü her yüz bir memlekettir
Ben sigaramı yaktığım zaman
Çünkü her sigara bir kelimedir
Ben sigaramı yaktığım zaman
Güz günleriydi bir şarkı olarak
Bir güvercin ben öldüğüm zaman
Nice hüzünlerden yaprak yaprak
Bir güvercin ben öldüğüm zaman