"'Şunu dinle bak,' derdi bazen, kulaklığını çıkarıp, uzun yaz sabahlarının sıcaklığını bozarak. 'Şu saçmalığı dinle.' Ve devam edip, birkaç ay önce kendisinin yazmış olduğuna hiç inanamadığı bir şeyi yüksek sesle okurdu.
'Sence bir anlamı var mı bunun? Bence yok.'
'Belki de yazdığın sırada vardı,' dedim."