Hâlâ canım yanıyordu ama bir noktadan sonra kalp acıya da alışıyordu. Ölümü bile kabul ediyordu insan, ayrılığı mı etmeyecekti?
Ama sonra, Firuze babaannemin söylediği bir söz geliyordu aklıma. 'Ölümle ayrılığı tartmışlar. Elli dirhem fazla gelmiş ayrılık.'
"İçindeki beni öldürebildin mi peki?"
Bakışları suçlu gibi yere eğildi. "Hayır, öldüremedim."
"Üzülme," dedim kalbimdeki acıya tuz basar gibi. "İçimdeki seni öldürdün en azından, çaban boşa gitmedi. Artık bende yoksun. Eserinle övün şimdi."