Yazar 1905 Yılında Rusya’da dünyaya gelmiş ancak I. dünya savaşından sonra Amerika’ya yerleşmiş.
Kitabın başlangıcı ve bitişi arasında gece ve gündüz kadar fark var.
Kişilerden yola çıkarak yapılan ironiler o kadar net ve isabetli ki okurken derinlemesine düşünmek istiyorsunuz.
İnsanın neden birey olarak tek olduğunu, olması gerektiğini en güzel özetleyen yeri yazmak istedim:
Spoiler değil tabi ki.
‘İlk başta insanlar tanrılara esirmiş. Bu esaretin zincirlerini koparmayı zamanla başarmışlar. Sonra kralların esiri olmuş. Fakat sonra onlarında zincirini koparmış. Bu sefer de doğumunun, ecdadının, ırkının esiri olmuş. Bu zinciri de Koparması uzun sürmemiş. Bütün kardeşlerine, ne tanrıların, ne kralların, ne de diğer insanların elinde alabileceği haklara sahip olduğunu bildirmiş. Çünkü sahip olduğum en temel hak olan HÜRRİYETİ’min üzerinde kimsenin hakkı olamaz…!
İyi Okumalar