Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fehmi Ardalı

Fehmi Ardalı
@Askeritarih
İşletmeci
Yüksek Lisans
İstanbul
Kadıköy İstanbul, 27 Mayıs 1964
208 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
"Uçan Kale" adı verilen B-17 bombardıman uçakları, Alman avcı uçaklarından kaçabilmek için o güne kadar hiç bir uçağın çıkamadığı irtifalarda uçmak zorundaydılar. Ama, o irtifada "doğrultulmuş ışın demeti" ile çalışan jiroskoplar doğru çalışmadığından yönlerini bulamayıp yakıtları bitince denize düşüyorlar veya herhangi bir araziye zorunlu iniş yapıyorlardı.
Sayfa 52 - Altın Kitaplar, 1983Kitabı okudu
Reklam
Katil Dalgalar...
Her ne kadar denizciler, yıllardır 25-30 metrelik katil dalgalarla karşılaştıklarını anlatsalar da, bilim adamları "Çizgisel Model" adını verdikleri bir matematiksel denklem kullanarak 30 metrelik bir dalganın ancak 10.000 yılda bir olduğunu savunuyorlardı. Ancak 1985 yılı yılbaşı günü, Kuzey Denizi'ndeki Draupner petrol kulesine çarpan 10-15 metrelik bir sürü dalganın ardından 30 metrelik bir dalga gelince, bu teori çöpe atıldı. Dalgalar hem daha büyük hem de daha dik idiler. Yeni çalışmalar gemicilik sanayine çok pahalıya mal oldu.
Altın Kitaplar Yayınevi, 2010Kitabı okudu
Patton farkı!
Patton'un komuta ettiği 3. Ordu Batı Avrupa Cephesi'ndeki diğer Müttefik ordularının her birinden daha çok ilerleme kaydetmiş, daha çok düşmanı esir almış ve daha fazla toprak kurtarmıştır.
Sayfa 5 - Kronik KitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Türkler olmadan olmaz!
Dünya tarihinin hemen hiçbir safhası, dünya coğrafyasının hemen hiçbir önemli parçası yoktur ki orada Türkler olmasın. Türkler olmadan hiçbir önemli Avrupa devletinin Ortadoğu ülkesinin, Rus-Slav ülkesinin milli ve tarihi kimliği incelenemez, anlaşılamaz!!!
Sayfa 7 - Timaş Yayınları, 2016
Her felaketten güçlenerek çıkacağız!
Demek ki objektif olarak, büyük bir mirasa, güçlü bir yapılanmaya, önemli bir potansiyele ve tarihi bir zenginliğe sahip bir milletten söz ediyoruz. Bu hiç bir zaman değişmeyecektir.
Sayfa 8
Reklam
Horoz Cüneyt
Anadolu gezilerimden biri... Tatlı bakışlı ihtiyar bir hanımla sohbet ediyoruz. "Bir horozumuz var. Adını Cüneyt koyduk." dedi. "Niye?" dedim. "Kodu mu, oturtuyor." dedi.
Sayfa 85 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Hitler savaşı kazansaydı imparatorluğun başkentine bu ad verilecekti.
"Germania" adı toplumun her kesiminden bireylere, merkezden ne kadar uzakta olurlarsa olsunlar, bir birlik ve anavatanına bağlılık duygusu sağlayacaktır."
Sayfa 9 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
2. Dünya Savaşı'nda Romanya Ploesti petrollerinin Almanya için önemi!
Almanya'da 14 sentetik petrol yatağı faaliyetteyken bile Ploesti'den gelen petrol Almanya'nın ihtiyacının % 58'ini karşılıyordu.
Sayfa 113 - İnkılâp KitabeviKitabı yarım bıraktı
20. yüzyılın başında San Francisco!
Batı'nın simgesi olarak anılan San Francisco, 1906 yılında bir çelişkiler yumağıydı. Bir yazar bu şehri tarif ederken, romantizmin Paris'i, maceranın Hong Kong'u, eğlencenin Babil'i benzetmesini yapmıştı.
Sayfa 290 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
Petrol=Zaferin kanı
1. Dünya Savaşı ateşkesinden 10 gün sonra Müttefiklerin düzenlediği bir konferansta Berenger adında bir Fransız senatör şunu söyledi: "Barış zamanlarında "dünyanın kanı" olan petrol, savaş zamanında "zaferin kanı" haline geldi."
Sayfa 112 - İnkılâp YayıneviKitabı yarım bıraktı
Reklam
Deniz uçağı taşıyan Japon denizaltısı!
Japon I-403 tipi denizaltılar, 2. D.S.'nın en büyük ve uçak taşıma kapasitesine sahip tek denizaltı tipiydi. 130 metre uzunluğunda, 5.200 ton ağırlığında, pruvasında ki katapult ile uçak havalandırabilen, güvertesindeki 35 metrelik sugeçirmez hangarında 3 adet deniz uçağı taşırdı.
Sayfa 15 - Altın Kitaplar / Dirk Pitt serisi!Kitabı okudu
Son sayfada... Son anda...
"Semper Paratus", dedi Pitt. "Ne?"; "Kıyı Koruma'nın parolasıdır. Her zaman hazırım."
Sayfa 456 - Altın Kitaplar
1. D. S.'nda Alman donanmasının kaderi!
"Ege Denizinde dolaşıyoruz!" başlıklı bölümden: "Dövüşken ruhlu adamlar için adaların arasında saklambaç oynamak ve görünecek en ufak dumandan dahi kaçmak, çok ağır geliyordu. Zaten bu savaşta Alman donanmasının kaderi hep böyle olacaktı: düşmandan kaçmak, beklemek, beklemek, böyle dolambaçlı yollardan vatana faydalı olmak ve (nihayet bir gün savaşa girişince de), daima üstün kuvvette düşmanla karşı karşıya gelmek."
Sayfa 61 - Karl DönitzKitabı okudu
Osmanlı Donanmasına İngiliz yardımlarının(!) arka planı!
Türklere "hoca" olmak üzere donanmalarında vazife üstlenmiş İngilizlerin yaptıklarını görüyor ve hayret ediyorduk. İngilizler Türk donanmasının savaş kabiliyetini azaltmak için ellerinde gelen baltalamayı yapmışlardı. Kendi sattıkları gemilerin işleyişini öğretmek için gönderdikleri İngiliz mürettebat uzun vadede ortaya çıkacak zararlara yol açacak sabotajlar yapmışlardı.
Aylar sonra eve döndüğümüzde, bir başka denizaltımızın, aynı biçimde bir İspanyol yük gemisince teklif edilen yiyeceğe onay verdiği ve tüm denizaltı ekibinin bu yiyecekten hastalandığı anlatıldı. Gerçekten de tarafsız bir ülkenin gemilerine, Alman denizaltılarına zehirli yiyecek verme görevi mi verilmişti?
"Tarafların Orduları" bölümünden...
Hitler'in 16 Ocak 1945'te taşındığı sonuncu karargâhı, Şansölyelik Binası altındaki Führerbunker oldu. Sürekli bir muhabere teçhizatı noksanlığı içindeki bu tesis, savaş sırasında Avrupa'nın muhtelif yerlerinde kurulan diğer karargâhlara kıyasla pek yetersiz kalmaktaydı.
Sayfa 32 - Osprey Askeri Tarih dizisi...Kitabı okudu
Reklam
Takvimler 1944/45 kışını gösteriyordu ve İtalya, herkesin amaçlamış olduğu "Avrupa'nın yumuşak karnı" olmaktan çok uzaktı.
Sayfa 86 - "II. D.S.'nın en meşhur kaçışı" başlıklı makale!Kitabı okudu
"Savaş" ve "Barış", iki kardeş!
Savaşın tohumları genellikle barış zamanlarında ekilir. Westeros'ta da hep böyle olagelmiştir.
Sayfa 355Kitabı okudu
Kıyametin başlangıcı!
Versay anlaşması Kasım 1918’de imzalandıktan sonra, Müttefik Orduları Başkomutanı Ferdinand Foch, “Bu, bir barış anlaşması değil, sadece 20 yıllık bir ateşkes!” demişti. Tarih gösterdi ki, General Foch’un öngörüsü, sadece 1 yıl gibi, küçük bir yanılgı payı ile gerçekleşti.1 Eylül 1939 sabahı başladı.
Bu konuda dilimize kazandırılmış en iyi derlemedir.Kitabı okudu
Nice 100 Yıllara!
Nice 100 yıllara dileğimle... Tüm iç ve dış düşmanlara inat buradayız.
Sayfa 1 - ATATÜRK...
Alman Askeri Yardımı ve Silah Sanayii!
Helmuth von Moltke (1836) ve Kaehler (1882) arasındaki dönemde, etkin ve düzenli bir Prusya askeri yardımı söz konusu değildi. Ama Alman silah sanayiinin daha o zamanlar Türkiye pazarına sızdığı anlaşılıyor.
Sayfa 103
Ya önce Naziler atom bombasını yapsalardı?
Birlikte çalışan Otto Hahn ve Werner Heisenberg sayesinde atom bombasını önce biz yapmıştık. Farklı bölümler kısıtlı miktarda bulunan uranyum ve ağır metal için aptalca birbirlerini yiyorlardı. Speer bu duruma el koydu ve sonra her şey bizim lehimize işlemeye başladı. V-3 bombayı Londra'nın tepesine bırakmıştı. Rusların hesabına da epeyi bomba düşüyordu. "Göbbels"
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
Senusilere yardım!
"1916 yazında Pola'dan aldığımız erzakı dört Türk subayı ile birlikte Libya kıyılarına götürdük."