Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dilda

... Tek tek dururken onlar Öbürü henüz yanına gelmemiş olanı çağırıyor: O ikisi yan yana, alt alta geldiklerinde Dünya böylece daha geniş oluyor. Biri ötekine ateş sunuyor ve eski kitaptan çıkıp başka bir anlam oldukları gibi oluşlarını da beraberlerinde taşıyarak çoook eski bir kitapta, ısınsın diye masalı tetikliyor ...
Reklam
Sen bundan böyle gerçeğin yan yana getirilmiş yamalarıyla yaşayacaksın Bense çoktan çıvdılırmış bir şeydim
Günaydın
Sana, tüm dillerde özlemimi anlatabilmeyi ne çok isterdim. Ama gel gör ki yaralı bir dille doğmuşuz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
...... güzelim yiğidim orman yüreklim senin gözlerin orman sabahlarımdı benim, a yavru [yavru .... Hasan Hüseyin Korkmazgil
şimdi saat sensizliğin ertesi yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın avutulmuş çocuklar çoktan sustu bir ben kaldım tenhasında gecenin avutulmamış bir ben… şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim ki bu yaşlar
Reklam
Ger ez rinda xwe birevînim Ger ez kewa xwe birevînim Kesek tune ji min şîvo Evîne hevo   Ware rindê rindê rindê Rind rindê go Ez heyrana bejna zirav im Gorî guv guvo
Şiirler yazdım, türküler söyledim En çok birilerini sevdim, en çok Aynalara sürdüm yüzümü olur olmaz yerde Dişimi çiçeklerle biledim Yorgunum diyorsam da inanma, değilim Yaşarım daha yıllar yıllar Ellerim hep böyle yaramın üstünde Acının tarihini düşerim Işık karanlıktır nice Ayırabilirsen ayır elin erdiğince Ben bildiğimi söylerim Şair olmak zarar ömüre. Ahmet Erhan
ben buraya aslında kal diyen her yerden çıkıp geldim şaştım, geçerken hiçbir hayata taşınmadan kaldım taş attım kendime, kuyu kazdım özendim kaldım geçerken uğrayan babanın çocuğuna durmadan kendime geçtim, geçmeye devam ben ısrarla uğrayanı özenle sevdim, sevmeye devam elbet kendi kendine sağanak elbet babadan kalma bir yağış biçimi yine de ahh: gümüş ömürlerin altınkesimi canım canım teker teker tane tane söyle babadan kalma oyuk günleri  aslında sadece bunu diyecektim. burdayım! burası dövülmüş bir yüzün yüz üstü düşme hâlleri
“işte derler ki ruhunda kocaman şüphe kalbinde kara bir lekeyle doğarmış insan insan yani biri diğerini kör kuyularda merdivensiz bırakan…” Seyyidhan Kömürcü
Herkesin başkasını konuştuğu bu aynalar pazarında Seni kimselere söylemeden öleceğim Şükrü Erbaş
Reklam
... elim ayağım sen gittin yağmurun sürdü sonra denediğim taş çarşıları oldu dünyanın sabır bitkileri kırk uykusunu uyuduğum doğu kırk yolunu yürüdüğüm sokak hayat hep tuhaf bir yapışkanlıkla kaldı boynumda dedim kırk sesle yıkansam da gitmez kalbimden sesin ben dik gölgem kambur bu leke başka
Masamıza Leyla gelsin ta Ürdün’den ama istesek gelir. Bize ince parmaklarını şaklatarak Nizar Kabbani’den bahseder. İstesek olur böyle şeyler biz ona Türkçe çaylar ısmarlarız Kuranda Peygamberin bile azarlandığı ayetler vardır, onu deriz Başka şeyler de vardır Doğuda her yüz kilometrede bir Zalimle mazlumun değişmesi dengesi Biz ey dünya yorgunları diyelim çay içmeye başlayalım. Çay içeriz bir halk dengelenir yumruğumuzdaki kuvvetle Babaların bıyıklarına ilişen siyaset dersi Annelerin ideolojileri yoktur merhametleri vardır Ben o merhameti kimsede görmedim kitaptaki Meryem’i saymazsak. .....
Bulvar Iti Hasan Hüseyin Korkmazgil     ne zaman sevmek desem bir tedirgin bulvar iti gecede biraz müzik biraz içki ve çok çok resim
Yokuş Yol'a güllerin bedeninden dikenlerini teker teker koparırsan dikenleri kopardığın yerler teker teker kanar dikenleri kopardığın yerleri bir bahar filân sanırsan Kürdistan'da ve Muş-Tatvan yolunda bir yer kanar Muş - Tatvan yolunda güllere ve devlete inanırsan eşkıyalar kanar kötü donatımlı askerler kanar sen bir yaz güzelisin, yaprakların ekşi, suda yıkanırsan portakal incinir, tütün utanır, incirler kanar bir yolda el ele gideriz, o yolda bir gün usanırsan padişahlar ve Muşlar kanar, darülbedayiler kanar Muş - Tatvan yolunda bir gün senin akşamın ne ki orada her zaman otlar otlar ergenlikler kanar el ele gittiğimiz bir yolda sen gitgide büyürsen benim içimde çok beklemiş, çok eski bir yer kanar Turgut Uyar
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.