Kadir Akın

Prens Bismarck
Kur'anı her cihetten tedkik ettim, her kelimesinde büyük hikmetler gördüm. Muhammedîlerin düşmanları, bu kitab Muhammed'in (A.S.M.) zade-i tab'ı olduğunu iddia ediyorlarsa da, en mükemmel hattâ en mütekâmil bir dimağdan böyle hârikanın zuhurunu iddia etmek, hakikatlara göz kapayarak kin ve garaza âlet olmak manasını ifade eder ki; bu da ilim ve hikmetle kabil-i te'lif değildir. Ben şunu iddia ediyorum ki; Muhammed (A.S.M.) mümtaz bir kuvvettir. Destgâh-ı kudretin böyle ikinci bir vücudu imkân sahasına getirmesi ihtimalden uzaktır. Sana muasır bir vücud olamadığımdan dolayı müteessirim ey Muhammed (A.S.M.)! Muallimi ve naşiri olduğun bu kitab, senin değildir; o Lahutîdir. (İlâhî) Bu kitabın Lahutî olduğunu inkâr etmek, mevzu ilimlerin butlanını ileri sürmek kadar gülünçtür. Bunun için, beşeriyet senin gibi mümtaz bir kudreti bir defa görmüş, bundan sonra göremeyecektir. Ben, huzur-u mehabetinde kemal-i hürmetle eğilirim.
Reklam
Her güz mevsiminden sonraki bahar mevsiminde
Nakkaş-ı Ezelî en ekall üçyüzbin nebatat ve hayvanat enva'ını haşr ve neşreder. Nihayetsiz ihtilat ve karışıklık içinde, nihayet derecede imtiyaz ve intizam ile bunları iade edip haşrediyor. Demek haşr-i bahar, tevhide sikke olduğu gibi; haşr-i kıyamete dahi tamamen misal olabilir. Demek baharda, ihya-yı arz içinde üçyüz bin haşrin numunelerini kemal-i intizam ile icad edip, sahife-i arzda karışık bir halde üçyüzbin muhtelif enva'ı hiç hatasız ve hiç sehivsiz ve hiç karıştırmadan gayet mevzun ve muntazam ve manzum olarak yazmak, nihayetsiz kudret ve ilim ve iradeye mâlik bir Zât-ı Zülcelal'in sikke-i mahsusası olduğunu her zîşuurun derketmesi lâzım gelir.
"Ey ahali! Şu kasrın meliki, bu şeylerin izharıyla, kendini sizlere tanıttırmak istiyor. Siz de onu tanıyınız. Hem bu tezyinatıyla, kendini size sevdirmek istiyor. Siz dahi takdir ve istihsan ile kendinizi ona sevdiriniz. Hem şu ihsanatıyla, size muhabbetini gösteriyor. Siz dahi ona muhabbet ediniz. Hem bu in'amlar ve ikramlarla, size şefkat ve rahmetini gösteriyor. Siz dahi ona şükür ile hürmet ediniz. Hem şu âsâr-ı kemalâtıyla, cemal-i manevîsini size göstermek istiyor. Siz de rü'yetine iştiyakınızı gösteriniz. Hem bütün gördüğünüz masnuat ve müzeyyenat üstünde birer sikke, birer hâtem, birer turra koymakla, herşey ona has ve kendisinin tek olduğunu ve istiklal ve infiradını size göstermek istiyor. Siz de onu, tek ve yekta ve misilsiz tanıyınız ve kabul ediniz."
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Bir takım kimseler cuma namazını terk etmekten mutlaka vazgeçsinler. Yahutta Allahü Teâlâ onların kalblerini muhakka ki mühürleyecektir. Sonra elbette onlar gafillerden olacaklardır” (Müslim)
Reklam
Reklam
119 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.