İnsana dair olan duyguları, olayları o kadar sade ve güzel bir dille anlatmış ki kitabı okumuyorsun da kelimeleri takip ederek yolunu buluyorsun. En çok beğendiğim hikayesi de sanırım "Geçtiğimiz Kırk Gün" hani kelimeler yetmez ya bazen acıları, kayıpları anlatmaya bu hikayede bence yetmiş. Ayrılık, terk ediliş üzerine yazdığı "Hiç" içinse hiç bu kadar güzel bir tarif edis okumamıştım diyebilirim " ...Hayatımdan çıkarken bütün ışıklarımi söndürdün, üstüme xxl bir kadife karanlık örttün. Ayaklarıma dolandın, kollarımı bağladın. Terk edilmiş evlerin koltukları gibi sarindım yokluğuna. Gözlerin doğar mı gecelerime diye Zeki Müren dinledim. Ha bugün ha yarın dedim, doğmadin. " tek kelimeyle muhteşemdi.