Hatırla!
Gördüğümüz bu manzarayı unutma ruhum.
O tatlı yaz sabahını,
Yolun dönemecinden yuvarlanırken taşların saçıldığı bir yatağın üzerinde iğrenç bir iskelet,
Havadaki bacakları ateşli bir kadın gibi.
Ritmik hıçkırıkların olduğu bir pınar gibi,
Boyunca alışını, uğultulu sesini açıkça duyabiliyorum ama yarayı bulmak için boşuna vücuduma dokunuyorum.
Ben kendi kalbimin vampiriyim, hiç bitmeyen kahkahaları yüzünden ayıplanan, artık gülemeyen büyük serserilerden biri.
Immortal filminden..
Görünüşte seni kendine çağırmaktadır ama içinden seni reddetme sopasıyla sürmektedir. Bu işler, kovalayanı yanıltmak İçin ata çakılan ters nallardır, ey sâf kişi!
…..
Ama ben, tüm yaşamım boyunca
Tek bir kez dilendim,
Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim.
Öylesine boş öylesine açık kaldı ki elim,
Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim.
Nedir bu geceyle gelen bir sam?
Duyuyorum serzenişlerini.
Karanlıkta ağzının yerini
Arıyor deli gibi hafızam.
'Yanıyor unutulmuş buhurdan
Yine gecenin içinde sessiz'
Hatıralarla kabaran deniz,
Doluyor ruhun oluklarından.