Burada okuduklarımın kaydını tutmak için varım. Belki diğer okuyanlarla sohbet etmek bilmediğim şeyleri öğrenmek için varım ve buna benzer sebepler.. lütfen takip ettim sende beni takip et temalı mesajlar yazmayın. Beni takip etmeyin bu düşünceyle. Ya hu bari burda takipçim var modunda olmayalım.
Ama kendinden baskasini sevmeyen,bedenini kutsayan,kafasi yerine bilmemnesiyle dusunen birinin aski anlamasini,ovmesinibeklemenin,bir kurbagadan arya soylemesini istemek kadar gulunc oldugunu bilirim.
Küçücük bir mutluluk için bizim canımız çıkıyor be! Bunlar el ele tutuşuyorlar, ikisi de mest. Bir yerde buluşuyorlar, ikisi de baygın. Yan yana oturuyorlar, ikisi de sevinç içinde. Kızım biz herşeyi çok çabuk yaşadık ve çok çabuk eskittik. Hayatı bir dikişte içip bitirdik. Bizim sorunumuz bu. Bir de şunlara bak. Hiç telaş etmiyorlar. Korkmaktan korkmuyorlar, utanmaktan utanmıyorlar, her duygunun hakkını veriyorlar. Düşünsene biz artik birbirimize dokunmaya gerek duymadan dans ediyoruz onlarsa sarmaş dolaş tango cağını sürdürüyor. Bu yüzden de....
Yayınevi kuracağımı duymuş. "Doğancığım..." dedi, "sakın aşk romanı yayımlama. Benden uyarması. İnsanı kuşatan bunca büyük sorun varken, takvimleri iki yüzyıl öncesinin gösteren birtakım zavallılar için aşk romanı yazmak aptallıktır, yayımlamak ahmaklık. Sen de çok iyi bilirsin ki aşk denilen şey biyolojik bir olay. Ama ozanlar bu basit olguyu süsleyip püslediler, insanlığa olağanüstü bir olaymış gibi yutturdular. Neyse ki aşk, yirminci yüzyıl da bir makinenin altında kalıp öldü de, bu büyük yutturmaca sona erdi. Her yeni aşk romanı, aşk için yazılmış bir mezar taşıdır. Mezar taşını kim okur?"
Hele Ulaşa Ulaşa
Ulaş benziyor güneşe
Ulaş kardaş can verirken
Görenlerin aklı şaşa
Ulaş canım Ulaş gülüm
Sana yakışmıyor ölüm
Sana demedim mi kardeş
Düşman hayin düşman zalim