‘üzgün olduğumuzda ve hayata katlanamadığımızda bir ağaç şöyle konuşabilir bizimle: sus!
Bak bana! Yaşamak kolay değil. Yaşamak zor değil. Bunlar çocuksu düşünceler. Bırak
konuşsun içindeki tanrı, o zaman susacaklar. Yolun seni anandan ve yurdundan uzaklaştırdığı
için endişelisin. Ama attığın her adım, her yeni gün seni anana yaklaştırır. Orası ya da şurası
değildir yurdun. Yurt ya içindedir ya da hiçbir yerde.’