Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Safiye Yaşar Erdiger

Düş-Gerçek
Fakat gerçeklik herhangi bir düşten çok daha güçlü ve dirençlidir.
Reklam
Aşk
Aşk-Düşünme Aşk, tedbirden yoksundur; düşünmez sadece hayal eder.
Türkiye - Azınlıklar-Türkler
"Türkiye'deki Türkler bunu anlayamazlar. Onlar hala azınlıkları bir yük olarak gördükleri eski günlerde yaşadıklarını sanıyorlar, bugün bizim de başka ülkelerde azınlık durumunda olduğumuzu unutuyorlar. Almanya'da, Avusturya'da, İngiltere'de... Bizim de öteki azınlıklarla aynı kaderi paylaştığımızı da unutuyorlar. " " Azınlıkları anlayan hiçbir çoğunluk toplumu olmamıştır."
Sayfa 158Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İstanbul - Rumlar-Zarar
"İstanbul'da ilk öğrenilen şey, zararı azaltmaktır, Bay Haritos." diyor Muratoğlu. "Kendi aramızda nefret, kötülük, haset, nifak ve daha bilmem ne varken dışarıya karşı kendimizi hep tek yürek, tek ruh olarak gösteriyorduk."
Osmanlı Tebası-Türkler-Eziklik
"Size bir şey söyleyeceğim, komiser bey. Siz artık Osmanlıların esiri değilsiniz. Onlara vergi ödemiyorsunuz, Ali Paşa gibi bir despot tarafından ezilmiyorsunuz. Osmanlı'nın farklı dindeki tebaasının taşıdığı aşağılık kompleksinden artık kurtulsanız iyi olmaz mı? Biz bu ülkede pek çok şey yaşadık, yarın başımıza ne geleceğini bilmediğimiz için Türklerden korkuyorduk da. Ama onların karşısında hiç aşağı hissetmedik kendimizi. Üstün evet, ama kompleksli asla. "
Reklam
Zeytinyağlı Yemekler-Türklerin Sunumu
Bir konuda Türklerin hakkını teslim etmek gerek: Manavdaki meyveler olsun, lokantadaki yemekler olsun ya da müzedeki parçalar olsun, bütün bunların başarılı düzenlenmesi insanı önlerinde durmaya ve bakmaya zorluyor. Gözlerimi uzunca bir süre zeytinyağıyla pişirilmiş sebzelerden alamıyorum.
Ekmek Kadayıfı-Türk Usulü
Vasilyadis bir bardak ayranla yetinirken ben ekmek kadayıfı istiyorum, hem de Yunanistan' da olduğu gibi tek kat ve dondurmalı değil, burada usul olduğu üzere iki kat şerbetli ekmek ve kaymakla. İki katı birbirinden ayırıyorum, kalın bir tabaka kaymağı alttaki katın üzerine sürüyorum, öbür katı üzerine kapatıp kendime tatlı bir sandviç hazırlıyorum. Son lokmaya kadar da tadını çıkarmaya kararlıyım.
Kızım-Zaaf-Eşim
Kahvaltıda her şey var, bir tek kruvasan yok. Bunun yerine burada çok sevdiğim simit var.. Bunu keşfettiğimden beri her sabah kahvaltıda bir tane peynirli simit yiyorum. Bugün de bundan vazgeçecek değilim. Salt kızıma karşı zaafım var diye Adriani'nin beni odaya kapamasına göz yumacak da değilim.
Evlilik - Banyo Sırası
Kimin ne zaman hangi sırayla banyoyu kullanacağını, Adriani'yle evlenmemizi izleyen ilk ayda belirlemiştik. Önce ben giriyorum banyoya, çünkü daha çabuk çıkıyorum, sonra Adriani giriyor ve istediği kadar kalabiliyor orada. Birbirimize öyle uyum sağladık ki ne zaman işimin biteceğini tahmin ediyor ve hazırda bekliyor.
Yaşlanmak
Yaşlanmak, geçmişten artık korku duymuyor olmaktan başka bir şey değil zaten.
Sayfa 69
Reklam
Beden dili
Zira bir taş uçuruma düşerken nasıl ki dibi bulmadan durmazsa, o da kendini banka öyle bırakmıştı: Ben hiç, bedensel jestlerle anlatılan yorgunluk ve çaresizliğe dair benzer bir ifade görmemiştim.
Sayfa 30
Ey Savaş!.. Sen acı ve korkunç... Kanlı ve berbat.. Çirkin ve yıpratıcısın... Fakat sen büyük ve azametlisin... Bunun içindir ki insanlar sana ebediyen tapınacaklardır.
Süngü Savaşı
Şu birinci türlü sesler dürtüş yapan ve çelen süngülerin birbirine çarparken çıkardığı donuk sestir. İkinci türlü sesler hedefini bulan süngülerin insan etlerine dalarken çıkardığı matemli sedadır... Üçüncü sesler yaralananların haykırışı ve dördüncü çarpışanların solumasıdır. Bu soluma bir saatlik uzaktan işitiliyor. Asırlık düşmanların karanlıkta boğuşması... Bu heybetli bir manzaradır... Süngü süngüye... Göğüs göğüse... Boğaz boğaza...
Öksüz- Yuva
Bir öksüzün gönlü için "yuva" erişilmez bir bahtiyarlık, uzak bir Kızıl Elma'dır. Öksüz, ailesi olanlara şaşkınlıkla ve hasretle bakar...
Elem Ve Yollar
Elem Ve Yollar Ebedi bir beyazlık ve uğuldayan fırtına... İhtiyar baba ve küçük kız gidiyorlar. Yollar uzuyor. Çünkü yollar kahpedir. Yollar elemle uzar ve sevinçle kısalır... Soğuk... Fırtına... Ümitsizlik ve... Uzayan yollar... İhtiyar, küçük kızın elini daha sıkı tutuyor :"Haydi kızım" diyor, "gece basmadan köye varalım" ve fırtına kuduruyor...
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.